Lanet, Saklambaç, Dövüş Kulübü, Karanlık Su, Gir Kanıma, Efsane Beşli, Harvey, Kırılgan ve daha adını hatırlayamadığımız bir sürü hayali arkadaşlı film. Gördüğünüz üzere hayali arkadaşların yer aldığı filmlerin ekseriyeti korku & gerilim sinemasına ait. Buradan hayali arkadaşların çok da iyi bir şey olmadığı fikrine kapılmak oldukça mümkün. Peki bizde neden pek hayali arkadaş yok? Neden çocuklarımız hayali arkadaş olayına bir hayli mesafeli? Neden bizim korku sinemamızı büyüler ve cinler ele geçirdi? Büyüsüz, cinsiz korku filmlerini bırakıp ne zaman hayali arkadaş konusuna eğileceğiz?
Bu içerikte bunun cevabı yok, özür dileriz. Biz bu içerikte hayali arkadaş nedir ne değildir ona bir pencere açmak istedik.
1. Hayali arkadaş genellikle kendine hedef olarak evin en küçüğünü seçer.
Ve nedendir bilinmez her evin 5-6 yaşlarında, ilkokula yeni başlamış bir tekne kazıntısı mevcuttur. Sanırız bu çocukların daha kolay kandırılabileceğinin onlar da farkında.
2. Ve tabii ki evin geri kalanı asla bu çocuğa inanmaz.
Biraz anne inanır gibi olur, ama bu sadece terapistlerden öğrenilmiş bir davranış biçimidir. Yoksa annenin de inandığı yoktur.
3. Büyük veya ortanca ergen kardeş sendromu.
Hayali arkadaş edinen çocuğun mutlaka ergen bir abisi veya ablası vardır. Bu kişi kendi iç çatışmalarının, hormonlarının ve yalancı asiliğinin verdiği gazla sabiyi iyice hırpalar ve hayali arkadaşın cinlerini tepesine çıkarır.
4. Hayali arkadaş ortalığı birbirine katar ama aile hala abuk sabuk nedenler arama peşindedir.
Diyelim ki sizin evde duvarlardan kan akıyor, yatak odasının duvarına “hepinizi öldüreceğim” yazıları beliriyor, gecenin 3’ünde “ölüm ölüm ölüm” diye inleyen sesler duyuyorsunuz ve en küçük çocuğunuz da benim hayali arkadaşım var diyor… Yahu bi ciddiye al, belli ki çocuk yalan konuşmuyor! Ama yok ailemiz eve hemen papaz getirmeyi çözüm olarak görüyor… Puh sıfatınıza!
5. Nedense hayali arkadaş en küçük çocukla arkadaşken diğerleri için kabus olur.
Çocuğa en saf ve temiz hisleriyle görünen, onunla oyunlar oynayan, ona hikayeler anlatan hayali arkadaş evin diğer bireylerine gulyabani, ecinni, şeytan, vs. olarak görünmeyi tercih eder. E haliyle sen böyle fevri davranırsan onlar sana neden evin en küçük çocuğunun sana davrandığı gibi davransın ki?
6. Hayali arkadaş genellikle gece yarısından sonra ortaya çıkma eğilimindedir.
Oysa öğle vakti gelsen, çocukla oynasan, sonra hep beraber bir yemek yeseniz di mi? Ama yok, herkes uyuduktan sonra, garip sesler eşliğinde, ortalığı kırıp dökerek kendilerini göstermeyi pek bi severler. Bakın bu yanlış.
7. Arkadaşı olduğu çocuğu da zamanla kendine benzetir.
Eskiden neşeli, keyifli, oyunlar oynayan, şen şakrak biri olan çocuk hayali arkadaşla birlikte sessiz, sakin, ruhsuz biri olup çıkar. Resmen çocuğun beti benzi solar, sesi kısılır, garip garip şeyler söylemeye başlar. Öncesinde okula gidip, oyun oynayan çocuk bi bakmışsınız gelecekten, ölümden falan bahsetmeye başlar. Hayali arkadaşın adı arkadaş kendisi mikroptur.
8. Ne istediği belli değildir.
Tamam, evin çocuğuyla bir yakınlık kurmuşsun, belli ki bir isteğin arzun var, ancak biz bunu bir türlü öğrenemeyiz. Çocukla arkadaş olacak aklın var ama aileyle efendi gibi oturup “bakın ben şunu şunu şunu istiyorum” deme cesaretin yok. Zaten sen niye derdini en zor anlatan sabiyle arkadaş olursun ki, git evin babasıyla takıl işlerin hallolsun.
9. İsteğini belli etse bile maalesef bu tür ailelerde biraz semelik oluyor.
Mesela hayali arkadaş evin duvarına sığır kanıyla “gidin buradan” yazıyor, baba diyor ki “Acaba ne demek istedi?” Yahu noter onaylı tebligat mı göndersin, evden gidin diyor işte daha neyi zorluyorsun ki topla eşyaları, çağır nakliyeciyi ertesi gün başka eve git. Ama dedik ya seme oluyorlar.
10. Ve son olarak diyoruz ki neden tüm hayali arkadaşlar çocuk?
Neden evin babasıyla tavla atacak kapasitede biri yok? Hayaletler neden hep çocuklarını öne sürüyor? Dertlerini anlatmak için daha iyi onlarca yol varken evin en küçüğüne saplanıp kalmak niye?