D­i­y­a­n­e­t­ ­1­7­ ­M­a­r­t­ ­2­0­2­3­ ­C­u­m­a­ ­H­u­t­b­e­s­i­n­i­ ­A­ç­ı­k­l­a­d­ı­:­ ­B­u­ ­H­a­f­t­a­n­ı­n­ ­C­u­m­a­ ­H­u­t­b­e­s­i­ ­K­o­n­u­s­u­ ­N­e­d­i­r­?­

D­i­y­a­n­e­t­ ­1­7­ ­M­a­r­t­ ­2­0­2­3­ ­C­u­m­a­ ­H­u­t­b­e­s­i­n­i­ ­A­ç­ı­k­l­a­d­ı­:­ ­B­u­ ­H­a­f­t­a­n­ı­n­ ­C­u­m­a­ ­H­u­t­b­e­s­i­ ­K­o­n­u­s­u­ ­N­e­d­i­r­?­

Cuma günleri İslam aileminde en mübarek ve kutsal gün olarak kabul edilir. Müslüman vatandaşlar Cuma gününlerinde camiilere akın eder. Cuma namazlarını eda edebilmek için camilerin yolunu tutacak olan Müslümanlar bu haftanın Cuma hutbesi konusunu merak etti. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 17 Mart 2023 Cuma hutbesinin konusu belli oldu.

Peki bu haftanın Cuma hutbesi konusu nedir? İşte detaylar...

Ramazan ayına sayılı günler kaldı. Müslüman dünyası için kutsal olarak kabul edilen Cuma günleri binlerce Müslüman vatandaş, Cuma Namazı saatinde camilerde Allah rızası için namazlarını kılacaklar.

Ramazan ayına sayılı günler kaldı. Müslüman dünyası için kutsal olarak kabul edilen Cuma günleri binlerce Müslüman vatandaş, Cuma Namazı saatinde camilerde Allah rızası için namazlarını kılacaklar.

17 Mart 2023 Cuma hutbesini Diyanet İşleri Başkanlığı paylaştı.

Cuma namazının farzından önce okunacak olan Cuma hutbesinin konusu ise "Ramazan: Rahmet ve Mağfiret Ayı" olacak.

Cuma namazının farzından önce okunacak olan Cuma hutbesinin konusu ise "Ramazan: Rahmet ve Mağfiret Ayı" olacak.

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: 'Ramazan ayı, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olan Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçlu geçirsin.” 1

Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (sas) şöyle buyuruyor: “Kim inanarak ve karşılığını yalnızca Allah’tan umarak Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.”2

Aziz Müminler!

Aziz Müminler!

Huzur ve bereketin müjdecisi, sonsuz ikramların habercisi Ramazan-ı şerifin manevi iklimine giriyoruz. Önümüzdeki Çarşambayı Perşembeye bağlayan gece, ilk teravih namazlarımızı kılacağız inşallah. Ardından sahura kalkıp ilk oruçlarımıza niyet edeceğiz inşallah. Bizleri bu müstesna zaman dilimine ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamd-ü senâ, Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya salât ve selam olsun. Kıymetli Müslümanlar! Yaşadığımız afetle mahzun olan gönüllerimiz, bu ayın bereketiyle esenliğe kavuşacak. Ramazanın diriltici soluğu bizlere bir bahar serinliği bahşedecek. Sevgili Peygamberimiz (sas)’in günahlardan âzâd olma müjdesi, istikbalimize dair umutlarımızı yeniden yeşertecek. Bu şuur ve inançla diyoruz ki; Ey şehr-i Kur’an hoş geldin! Ey şehr-i sıyâm hoş geldin! Ey şehr-i rahmet ve ğufrân hoş geldin! Ey şehr-i Ramazan hoş geldin!

Muhterem Müminler!

Muhterem Müminler!

Ayların sultanı Ramazan, hidayet rehberimiz olan Kur’an-ı Mübin’in nazil olduğu aydır. Yüce Mevla’mızın bize en büyük rahmeti olan Kur’an’la daha çok hemhal olacağız inşallah bu mübarek ayda. Okunan mukabelelerle Kur’an aşkımız ve şuurumuz pekişecek. Kur’an-ı Kerim’in manasıyla hayatımızı yeniden inşa edeceğiz. Kalplerimizi ve zihinlerimizi onunla daha çok mamur kılacağız inşallah.

Aziz Müslümanlar!

Aziz Müslümanlar!

Ramazan, bizi takvaya ulaştıran oruç ayıdır. Oruç ibadeti ki, nice derin anlamlar, nice hikmetler taşır. Yeme-içmeden ve nefsani isteklerden uzak kalmak, orucun görünen yüzüdür. Hakkıyla tutulan oruçla nefsimizi terbiye eder, ruhumuzu arındırırız. Şuurla tutulan oruçla sabrı kuşanır, irademizi eğitiriz. Elimizi, dilimizi, gözümüzü, kalbimizi, zihnimizi hâsılı bütün varlığımızı haram ve günahlardan uzak tutma kararlılığımızı gösteririz. Kıymetli Müminler! Ramazan, birlik, beraberlik, paylaşma ve dayanışma ayıdır. Omuz omuza kılacağımız namazlarla daralan ruhlarımız feraha kavuşur. Dillerimizden dökülen, camilerimizin kubbelerinde yankılanan tekbirler ve salavatlarla gönüllerimiz huzur bulur. Zekât ve fitrelerimizle, infak ve sadakalarımızla nice kardeşlik köprüleri kurulur. Yoksulların, muhtaçların, gariplerin ve kimsesizlerin yüzü güler.

Aziz Kardeşlerim!

Aziz Kardeşlerim!

Hayatımızı gözden geçirmek, geçmişin muhasebesini yapmak, Rabbimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızı hatırlamak için Ramazan-ı şerifi eşsiz bir nimet, emsalsiz bir imkân bilelim. Açalım kapılarımızı bu rahmet, bereket ve mağfiret mevsimine. Ardına kadar açalım gönüllerimizi, Rabbimizin davetine. Açalım ki O’nun affıyla ağarsın yüzlerimiz. Rahmân’ın gönderdiği aziz misafiri, ona layık bir şekilde ağırlayalım. Şehr-i Ramazanı kendimizden razı ederek, Cenabıhakkın rızasına nail olalım. Ve nihayet, Rabbimizin mümin kullarına vadettiği cennet bahçelerinde, ebedi bayram sevincine kavuşalım.

Kardeşlerim!

Kardeşlerim!

Yarın Çanakkale zaferimizin 108. yıldönümünü idrak edeceğiz inşallah. Bundan bir asır önce kahraman ecdadımız, bütün dünyaya “Çanakkale Geçilmez” diye haykırdı. İslâm’ın izzet ve şerefini, Müslümanların haysiyet ve onurunu müdafaa etti. Mabetlerimize namahrem eli değdirtmedi. Şehadetleri dinimizin temeli olan ezanlarımızın susturulmasına müsaade etmedi. Onlar, imanlarıyla, cesaretleriyle, fedakârlıklarıyla, Allah’ın inayet ve yardımıyla büyük bir zafer kazandılar.

Bugün bize düşen Çanakkale ruhunu her daim canlı tutmak ve gelecek nesillerimize de aktarmaktır. Bu vesileyle başta Çanakkale şehitlerimiz olmak üzere bütün şehitlerimize, ebedi âleme göç eden gazilerimize Yüce Rabbimizden rahmet niyaz ediyorum. Afetlerde vefat eden kardeşlerimize ve ahirete irtihal etmiş bütün geçmişlerimize Yüce Mevla’mızdan merhamet diliyorum.

1 Bakara, 2/185. 

2 Buhârî, Îmân, 28.

Popular Articles

Latest Articles