İ­n­s­a­n­ ­D­ı­ş­k­ı­s­ı­n­d­a­n­ ­T­a­v­u­k­ ­P­*­p­o­s­u­n­a­.­.­.­ ­V­e­b­a­y­a­ ­Ç­a­r­e­ ­O­l­m­a­s­ı­ ­İ­ç­i­n­ ­D­e­n­e­n­m­i­ş­ ­B­i­r­b­i­r­i­n­d­e­n­ ­İ­l­g­i­n­ç­ ­T­e­d­a­v­i­ ­Y­ö­n­t­e­m­l­e­r­i­

İ­n­s­a­n­ ­D­ı­ş­k­ı­s­ı­n­d­a­n­ ­T­a­v­u­k­ ­P­*­p­o­s­u­n­a­.­.­.­ ­V­e­b­a­y­a­ ­Ç­a­r­e­ ­O­l­m­a­s­ı­ ­İ­ç­i­n­ ­D­e­n­e­n­m­i­ş­ ­B­i­r­b­i­r­i­n­d­e­n­ ­İ­l­g­i­n­ç­ ­T­e­d­a­v­i­ ­Y­ö­n­t­e­m­l­e­r­i­

Dünya'nın bu zamana kadar yüzleştiği en büyük salgın tehlikesi şüphesiz 'Kara Ölüm' olarak adlandırılan veba salgınıdır. Çok kısa süre içerisinde ölüme neden olabilecek bu bakteriyel enfeksiyonla başa çıkmak için tarihte, bizi olduğu kadar sizleri de şaşırtacak bir çok yöntem uygulanmış.

Kırbaçtan tutun sirke tarifine kadar bir çok yöntemin denendiği tedavi arayışlarını sizler için derlerdik... 👇

1300’lerin ortalarında Avrupa'yı etkisi altına alan ve milyonlarca kişinin hayatını kaybettiği 'kara ölümü' hepimiz duymuşuzdur.

1300’lerin ortalarında Avrupa'yı etkisi altına alan ve milyonlarca kişinin hayatını kaybettiği 'kara ölümü' hepimiz duymuşuzdur.

Neticesinde neredeyse 20 milyon Avrupalının hayatını kaybettiği, ki bu rakam kıtadaki nüfusun üçte birine tekabül ediyor, bu pandemi dünyanın yüzleştiği en tehlikeli salgın olarak tarih kitaplarına adını yazdırdı.

Bu salgın o kadar tehlikeliydi ki bulaştığı her beş kişiden dördünü öldürebiliyordu.

Bu salgın o kadar tehlikeliydi ki bulaştığı her beş kişiden dördünü öldürebiliyordu.

Yüksek ateş, öksürük ve halsizlikle beraber özellikle kasık ve koltuk altı bölgesinde görülen çıbanlara da neden olan bu hastalık, milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Peki bu salgın Avrupa'ya nasıl geldi? Çağın doktorları bu duruma hiç mi bir çare bulamadı? Hadi gelin, sizleri bundan 700 yıl öncesine, orta çağ Avrupa'sına götürelim.

Kayıtlara göre bu hastalık Karadeniz'den açılan 12 gemi ile Avrupa'ya ulaştı.

Kayıtlara göre bu hastalık Karadeniz'den açılan 12 gemi ile Avrupa'ya ulaştı.

Ekim 1347'de, Sicilya’nın Menissa limanına demirleyen bu 12 gemiyi karşılamaya gelen insanlar ise hiç beklemedikleri bir sürprizle karşılaştılar.

Denizcilerin çoğu ölmüştü; hayatta kalmayı başaranlar ise ciddi sağlık sorunlarıyla yüzleşiyordu.

Denizcilerin çoğu ölmüştü; hayatta kalmayı başaranlar ise ciddi sağlık sorunlarıyla yüzleşiyordu.

Gemide bulunan cesetlerin üstüne bakan insanlar, vücutların iltihap ve kan salgılayan siyah çıbanlarla kaplı olduğunu gördüler. Bu salgının kara ölüm olarak adlandırılmasının sebebi de muhtemelen kurbanların derisinde görülen ve bahsi geçen iç kanama kaynaklı yaralara neden olan siyah çıbanlardır.

Peki o cağın doktorları bu veba salgınıyla başa çıkmak için ne tarz çözümler ürettiler?

Peki o cağın doktorları bu veba salgınıyla başa çıkmak için ne tarz çözümler ürettiler?

Zamanın tıp pratisyenleri veba semptomlarıyla başa çıkarak hafifletecek prosedürler ve ilaçlar bulmak için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştılar. Ancak insan vücudunun tam olarak bilinememesi ve tıbbın da günümüze kıyasla yetersiz kalması onları farklı çözüm yolları bulmaya itti. 

Gelin, birbirinden farklı bir çok teoriden esinlenilen tedavi girişimlerini birlikte inceleyip yorumlayalım;

1. Hacamat

1. Hacamat

Milattan sonra 129 ile 209 yılları arasında yaşamış Yunan fizikçi Galen'in insan vücuduna dair ilginç teorileri o zamanın doktorlarına ilham kaynağı oldu.

Galen'in teorisine göre; kan, safra, balgam ve benzeri sıvılardan oluşan insan vücudu, bu sıvılardaki herhangi bir dengesizlik söz konusu olduğunda hastalığa yenik düşüyordu.

Galen'in teorisine göre; kan, safra, balgam ve benzeri sıvılardan oluşan insan vücudu, bu sıvılardaki herhangi bir dengesizlik söz konusu olduğunda hastalığa yenik düşüyordu.

Günümüzde de kullanılan ve bir çok insanın bildiği hacamat tekniği, Galen'in teorileri baz alınarak bir tedavi yöntemi olarak kullanıldı. İnsan vücudundaki sıvı dengesizliğini ortadan kaldırmayı hedefleyen orta çağ doktorları, fazla sıvıyı, yani o pis kanı, hastaların vücutlarında açtıkları bir kesik ile ya da kan emici sülükler kullanarak boşalttılar.

Tahmin edeceğiniz üzere bu ne yazık ki hiç bir işe yaramadı.

Tahmin edeceğiniz üzere bu ne yazık ki hiç bir işe yaramadı.

Hastalığa sebep olan bakterileri öldürmeyi hedefleyen bu teknik, durumu daha da kötüleştirdi. Hastaların bağışıklık sistemleri zayıfladı ve aynı oranda güçten düşmelerine sebep oldu.

2. Dört Hırsız Sirkesi

2. Dört Hırsız Sirkesi

Uzmanların, veba ile savaşında kullandıkları bir başka silah ise sirkeydi. Antik Yunan zamanından beri sirke, dezenfekte edici etkisi ile bilinirdi.  Bu süreçte de bakterilerin gelişmesini engelleyen ve böcekleri kovan sirke biraz da olsa yardımcı olabildi.

Sirkenin bu yararlı etkisi sadece uzmanların dikkatini çekmedi; 'Tarifi verin, kurtulun.'

Sirkenin bu yararlı etkisi sadece uzmanların dikkatini çekmedi; 'Tarifi verin, kurtulun.'

O zamanlarda dört kişilik bir hırsız çetesi ölen kurbanların evine giriyor, değerli eşyalarını çalıyor hatta öyle ki mezarlarını bile açıp yağmalıyordu. Vebanın sadece yaşayan hastalardan değil; hastaların cesetlerinden, evlerinden, hatta kullandıkları eşyalardan bile bulaşabildiği göz önünde alındığında ortada dikkat çekici bir durum vardı.

Bu hırsızların nasıl oluyor da hastalığa yakalanmadan ortada istedikleri gibi dolaşabiliyordu?

Bu hırsızların nasıl oluyor da hastalığa yakalanmadan ortada istedikleri gibi dolaşabiliyordu?

Nihayetinde bu dört hırsız yakalandı. Dönemin kurallarına göre normalde idam edilmeleri gerekirken onlara bir çıkış yolu sunuldu. Eğer vebaya nasıl yakalanmadıklarını açıklarlarsa serbest kalacaklardı.

Ucunda ölüm olduğu için başka bir çareleri de olmayan bu dört hırsız sonunda sırlarını açıkladılar;

Ucunda ölüm olduğu için başka bir çareleri de olmayan bu dört hırsız sonunda sırlarını açıkladılar;

Temel bileşeni sirke olan ve birbirinden farklı bir çok otun ve kökün bir kaç gün süreyle sirke ile bekletilmesi sonucu hazırlanan bu gizli tarif, hırsızların soygun yaparken vebaya yakalanmamalarını sağladı. Hastaların vücutlarına sürülerek  vebaya derman olması beklenen bu karışımın ünü günümüze kadar ulaştı.

3. Soğan tedavisi

3. Soğan tedavisi

Eski metinlerde geçen ve zehirli bir duman olarak nitelendirilen bir kavram vardı; 'Miasma'. Dönemin inancına göre bu zehirli dumana maruz kalmak vebaya yol açabilirdi.

Bunu bilen insanlar da çareyi soğanda aradılar.

Bunu bilen insanlar da çareyi soğanda aradılar.

Dönemin insanları, hastalığın etkilerini hafifletmesi için çıkan çıbanları soğan ile ovalıyor ve de vebaya hiç yakalanmamak ve bahsi geçen zehirli dumana maruz kalmamak için evlerinin etrafına soğanlar koyuyorlardı.

4. Vicery yöntemi

4. Vicery yöntemi

Daha önce hiç tavukların k*çlarından nefes aldıklarına inanıldığını duymuş muydunuz? Adını Thomas Vicery'den alan ilginç ve bir o kadar absürt bu yöntem, bir dizi garip aşamadan oluşuyordu;

İlk adım, bir tavuk bulmak ve p*posunda ne kadar tüy varsa yolmaktı...

İlk adım, bir tavuk bulmak ve p*posunda ne kadar tüy varsa yolmaktı...

Sonrasında bu tavuk, hastanın çıbanlarına temas edecek şekilde hastayla bağlanırdı. Bu saçma tekniğin kökeni daha önce de bahsettiğimiz gibi tavukların p*posundan nefes aldıklarına dair yanılgıya dayanıyordu.

İlkel ve bir o kadar saçma olan bu yaklaşımdaki temel mantık, tavuğun hastanın çıbanlarındaki enfeksiyonu p*posundan soluyarak söküp almasıydı.

İlkel ve bir o kadar saçma olan bu yaklaşımdaki temel mantık, tavuğun hastanın çıbanlarındaki enfeksiyonu p*posundan soluyarak söküp almasıydı.
www.medievalists.net

Tahmin edeceğiniz üzere bu yöntem kullanılarak tavuklardan hastalara bulaşan bakteriler, hastalığın durumunu çok daha kötüleştirdi.

5. Yılan tedavisi

5. Yılan tedavisi

Kullanılan bir başka garip yöntem de yılanları keserek vebadan muzdarip olan hastaların çıbanlarının üstüne koymaktı. Bu yöntem tamamen 'Çivi çiviyi söker.' mantığına dayanıyordu.

Dönemin inancına göre yılanlar da zehirli olduğu için bu yöntem vücuttaki zehri söküp alarak vebayı iyileştirecekti.

Dönemin inancına göre yılanlar da zehirli olduğu için bu yöntem vücuttaki zehri söküp alarak vebayı iyileştirecekti.

Kullanılan bu yöntemin aksine ilginç bir şekilde, bazılarına göre vebanın asıl sorumlusu yılanlardı. Din adamlarına göre yılanlar, nehir suyunu kirlettiler ve bu suya temas eden gemiciler de vebaya sebep oldular.

6. İnsan dışkısı tedavisi

Evet yanlış okumadınız. Vebanın tedavisinde kullanılan belki de en tiksindirici yöntem insan dışkısından yapılan bir macunu, çıkan çıbanların üzerinde sürmekti. Hatta öyle ki bir umut, bazı hastalar idrar ile banyo yaptırılıyordu. Neyse, en iyisi bu konuyu burada kapatalım...

7. Kırbaçlanmak

7. Kırbaçlanmak

Kullanılan tedavilerin saçmalığından bahsetmişken listemize bunu eklemeden de edemedik. Bu yöntem insanların yarı çıplak bir halde sokakta kendilerini kırbaçlamasına dayanıyordu. Ortaçağ Avrupa'sını düşündüğümüzde toplumda din oldukça baskın bir rol oynadığı için kimileri vebayı Tanrı'nın bir cezası olarak kabul ediyor, kendilerini kırbaçlayarak günahlarından arınıyorlardı.

8. Zor zamanlar zorlu önlemler gerektirirdi.

8. Zor zamanlar zorlu önlemler gerektirirdi.

Henüz hastalığa yakalanmamış kişilerin kendilerini yanan meşalelerle sarması tavsiye edilirdi. Bu yöntemin arkasındaki mantık ise tahmin edilebilir; ateşten gelen ısının bakterileri öldürmesi amaçlandı. Kişilerin bu sayede hastalığa yakalanma ihtimallerinin de azaldığı var sayılırdı.

Çoğunun yararsız olduğu anlaşılan bu yöntemler hakkında siz neler düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlara yazmayı unutmayın...👇

Bu içeriklerimiz de ilginizi çekebilir;

Popular Articles

Latest Articles