Türkiye, her yaşanan felakette olduğu gibi bu felakette de ikiye ayrıldı: İyiler ve kötüler! Çok temel insani bir ayrım olan bu durumda bir yandan bölgede can kurtarmaya çalışan tüm ülkeden ve dünyadan ekipler, bir yandan bölgeye gitmeden etkilenmeyen kesimde yardım organize eden gençler, elden ele yardım ulaştıran ünlü ünsüz birçok gönüllü varken, diğer yandan acıdan çıkar devşirenler, yapılanlara köstek olmak dışında gerekliliği bulunmayanlar gibileri de varken akıl ve vicdan sınırlarının almadığı daha nice kötülükler var. Tüm bunlar arasında beyin yakan anlamsızlıklar da bulunuyor.
Deprem bu kez Türkiye'nin güneydoğusunu vurdu. 10 ilde ve komşumuz Suriye'de etkili olan depremde on binlerce can yitirildi. Taze acımızda henüz tablo netleşmezken böyle bir durumda konuşulacak şeylerin son sırasında yer alan "serbest piyasa ekonomisi fırsatçılığı analizi" beynimizi uyuşturdu.
Deprem felaketiyle sarsılan Türkiye'de ekonomide durum ortada ancak 18 binden fazla vatandaşımızın canını kaybettiği bu ortamda metropollerde yardım malzemelerin tükendiğini görenlerin içi umut dolarken bir de böyle dehşet analizlerle karşılaşıyoruz.
Yardım göndermek amacıyla ürün satın almaya gidenlerin bir kısmının özellikle bu ürünlerin fiyatlarında artış görmesi insani boyutların dışında ekonomide de tek bir şekilde açıklanır: Fırsatçılık.
"Avusturya İktisat Ekolü ışığında hukuk, felsefe ve ekonomi üzerine bilimsel çalışmalarda bulunan barış, özgürlük ve piyasa yanlısı akademik kuruluş" olarak kendilerini tanımlayan kuruluşun üyesi bir avukatın yazdığı bu teorem(!) gerçekten isyan ettirecek boyuttaydı.
Zor durumdaki insanların beklediği yardımlar konusundaki "vadelerin" karşılaştırılamayacağı seviyedeki analiz epistemolojik kopuşa dahi şükrettirdi.
Böyle bir gündemde dahi dikkat çekerek, tepki topladı.
İnsanların yakınlarını kaybettikleri böyle bir dönemde,
Temel ihtiyaç malzemelerine ulaşımlarda yaşanan zorluklarla,
Afet bölgesinde kış şartlarında kalmanın ne demek olduğunun empatisi dahi yapılamazken,
Gönderilecek her kalem ürünün faydası dokunabilecekken,
Bu dönemde yapılan ne dönem psikolojisi ne insaniyet
Hatta ve hatta ekonomide önemli olan vade gibi dönemlerinde dahi uyuşmamasıyla,
Pandemi döneminde maskelerin, dezenfektanların, bomba patladığında ulaşım ve taşımacılığın,
Fahiş fiyat sürecinde olması yerine bunun savunulması bilinen tüm teorilerin ötesine geçti.
Sizce? Ana konusu insan olan böyle bir iktisat olabilir mi?
