Kronik Yorgunluk Sendromu olarak adlandırılan rahatsızlıktan çeken çok. Siz de günün büyük bir bölümünde yorgun ve sersem gibi hissediyorsanız muhtemelen onlardan birisiniz.
"Bende de var bu! Nasıl üstesinden geliriz?"
Sanki bütün enerji vücuttan çekilmiş gibi hissettiren, yeterli uyku alınsa bile bir türlü geçmeyen bu halin bugüne kadarki açıklamalarına oldukça çarpıcı bir yenisi eklendi: Hücre seviyesinde düşük enerji üretimi.
Yeni araştırmada bu rahatsızlıktan muzdarip olan insanlardan alınan bağışıklık hücresi örnekleri, düşük enerji üretimine dair kesin bulgular oluşturdu.
Bu da bu rahatsızlığın kişinin harekete geçip hayat tarzında değişikliğe giderek aşabileceği basit bir şey olamayacağını doğrular nitelikte.
Araştırmacılardan Cara Tomas’a göre bu durumun psikolojik bir rahatsızlık olarak kabul edilip önemsenmemesi oldukça riskli.
Araştırma Newcastle University'de yürütüldü.
“Her şey beyinde bitiyor” tarzı yaklaşımların geçmişte bu rahatsızlığın giderilmesinde önemli engeller oluşturduğu da yine araştırmacılar tarafından ifade edilmiş.
Rahatsızlık Batı toplumlarında yuppy gribi (yuppy, genç kentli profesyoneller anlamına gelen bir kısaltma, yani beyaz yakalılar) olarak dahi anılıyor. Özellikle masabaşı çalışma düzenine sahip insanlarda bu durumun daha sık görüldüğü de bir gerçek.
Bu yeni cevap kesinlikle basit bir gelişme değil.
Yarım yüzyıla yakın bir süredir araştırmacılar sorunun kaynağının psikolojik mi, yoksa biyolojik mi olduğunu anlamakla uğraştı.
Fakat son deneylerde rahatsızlığa sahip olanlar ve olmayanlardan alınan bağışıklık hücreleri, gut bakterileri ve kan biyogöstergeleri arasında ciddi farklılıklar ortaya çıktı.
Eforlu testlerde de benzer şekilde farklılıklar gözlemlendi.
Bütün bunlar ne anlama geliyor?
Şimdilik ufukta gözükse de, bu araştırmaların gelecekte kronik yorgunluğa karşı önemli çözümler oluşturabileceğini söylemek muhtemelen yanlış olmayacaktır.