Bu sefer roller biraz değişmiş ancak günün sonunda öğrenilen şeyler çok güzel 👏
1. "Daha bugün birisi bana 'Kendime sürekli 'eğer önümüzdeki 30 dakika boyunca ayık kalabilirsem başaracağım.' diyorum. Bazen bir kereden daha fazla söylemem gerekiyor ama her seferinde başarıyorum.' dedi."
'Bu beni gerçekten etkiledi, söylenen küçük şeylerin arkasında birçok anlam yatıyor. Bazı meselelerle başa çıkmanın, bazen uzun sürebileceğini anladım ama her seferinde bunu başarabilirim.'
2. "Genel olarak insanlar, inanılmaz miktarda travma, kayıp yaşayıp, acı çekebilir ve yalnızca var olmaya devam etmekle kalmaz, aynı zamanda yaşamlarında anlam ve hatta memnuniyet bulmaya devam eder."
'Bu durum, kendi travmama daha yararlı bir şekilde ve yeniden, farklı bir açıdan bakmama yardım etti ve gelecekte yaşayabileceğim şeylerden daha az korkmamı sağladı. Düşündüğümüzden daha çok şeye müsamaha gösterebiliriz.'
3. "Eskiden zihinsel problemleri olan çocuklarla çalışırdım..."
'Benden en çok yer eden şey, otizmli bir gencin söylediği şu şey oldu: 'Bazen kendimi gerçekten kötü hissediyorum çünkü televizyondaki hava durumu sunucusu yarın yağmur yağacağını söylüyor, çoğu zaman haklı oluyor ama bazen de yanılıyor ve o gün, güneşli oluyor. Sanırım bu durum annem ve doktorum için de aynı.' Bu cümleler, hayatımı yaşayış şeklimi bayağı değiştirdi.'
4. "Bir terapist değilim ama Adsız Alkolikler toplantılarında bulunan birisi, kendisine aptal denince: "Dostum, sırf senin dansının adımlarını bilmiyorum diye, bende ahenk yok demek değildir." dedi."
5. "İki insanın ilişkisi hakkında konuşurken, çalıştığım bir çocuk bunu 1+1=2 olarak tanımladı."
''Benim diğer yarım' perspektifimi ya da iki kişinin ilişkine bir bütün olarak bakmamı değiştirdi. Artık iki farklı bütünü, bir araya gelerek iki olmayı tercih edenler olarak görüyorum.'
6. "Bir lisede, akıl sağlığı terapistliği yapıyorum. Serebral Palsi(Beyin Felci) hastası olan bir hastam var neredeyse hiçbir şekilde hareket edemiyor."
'Yemek yapmak, spor yapmak, ev işi yapmak gibi şeylere iş muamelesi yapmamam gerektiğini çünkü hareket edebilme ve vücudumun kendime bakabilme şansına sahip olduğumu öğretti.'
7. "Terapistime bilmeden öğrettiğim şey, bir güne başlarken zorluk çektiğimde, günü tıpkı video oyunlarındaki gibi "görev nesnelerine" bölüyor olmam."
'Duş almak, kahvaltı yapmak, giyinmek, işe zamanında gitmek gibi... Günü atlatmak için kısa vadeli hedefler koymak bana gerçekten yardımcı oluyor.
Terapistim bana bu metodu diğer hastalarıyla kullandığını ve oldukça işe yaradığını söyledi.'
8. "Psikiyatrik bir hastanede terapistim ve hastalarım bana zihinsel olarak sağlıklı olmakla hasta olmanın arasındaki çizginin ne kadar ince olduğunu öğretti. "
'Belli bir olay gerçekleşene kadar çoğu hastam sağlıklıydı. Bu herhangi birisinin başına gelebilir. Hepimiz tamamen hasta olmaktan bir kaza uzaktayız. Hastalarımın azmine minnettarım, onlarla gurur duyuyorum ve her gün sağlıklı olduğum için şükrediyorum.'
9. "İlk sınıftan son son sınıflarına kadar üniversite öğrencileriyle çalışıyorum ve onların sürekli olarak bir şeyler öğrenme isteği beni büyülüyor."
'18 yaşında veya 40 yaşında olmaları fark etmiyor. Hepsinde bir öğrenme arzusu var. Bu, beni de alanımda çalışmam, eğitimlere gitmem ve onların heyecanla gitmek istediği konferanslara katılmam konusunda daha tutkulu birisi yaptı. Ayakta tedavi edilen hastalardan, yalnızca öğrenci topluluğuyla çalışmak zihinsel olarak beni daha iyi bir yere getirdi. Öğrenciler benim kariyerimi kurtardı.'
10. "Psikiyatrist değilim ama bir konuşma terapistiyim. "
'Ama bazen senin terapist olarak endişelendiren şeylerin hastayı endişelendirmediğini ve onlar da zaten endişeli değilse, senin de endişeli olmaman gerektiğini çünkü orada bulunma nedenin, onlara yardım etmek olduğunu öğrendim.'
11. "Hasta olan bendim ve bir seans sırasında Charlie Chaplin'in "Gülmeden geçirilen bir gün, harcanmış olur." lafından bahsetmiştim. "
'Terapistim bunu daha önceden hiç duymadığını ve bundan sonra kullanacağını söylemişti. Oraya bir sonraki gidişimde, söylediğim bu cümleyi duvara astığını gördüm.'
12. "Bu hafta, grubumdaki bir hastam, kendi öz güvenini artırma şeklinin her sabah ayna karşısında kendisine göz kırpmak olduğunu söyledi. Basit ama etkili bir yöntem galiba."
13. "Önemsediğim insanları, tekrar tekrar, kendilerine bırakmam gerektiği..."
'Birçok yılımı ilişkide olmak, kendimden bir şeyleri feda etmek ve işleri kendi haline bırakmakla harcadım. Orada olmanın bana ders vermesine şükrediyorum. Her şeye bu kadar sıkı tutunmamam gerektiğini öğrenmem, daha iyi bir arkadaş ve aile üyesi olmamı sağladı.'
14. "İstisnasız her bir hastamdan ders aldım..."
'12 yaşındaki çocukların sanki 80 yaşlarındaymışçasına bilgece konuşabileceğini ve insanların 60'lı yaşlarda olup yıllarını her şeyin önüne geçebilen bir travmayla yaşayabileceğini de gördüm. Hayat insanları her ne kadar yıpratıp, yıksa ve onların önüne en kötü kartları da verse insanlar yine de kendilerine gülümsetecek şeyler bulmayı başarıyor.
Ama şimdiye kadar öğrendiğim en önemli şey; din, ırk, yaş ve cinsiyet farkı gözetmeksizin tüm hastaların aradığı şeyin bağ kurmak olmasıydı. İnsanlar görülmek, duyulmak, doğrulanmak ve anlaşılmak istiyor. Her ne kadar kimseye ihtiyacınız olmadığını ve kendinizi içine kapanık bir insan olarak tanımlasanız bile bu evrensel bir ihtiyaçtır.'