Geçtiğimiz yıl Aksaray'da bir inşaatta demlediği çay kendisi beklenmeden içilen işçinin çıkardığı kavgada 4 kişi bıçakla yaralanmıştı.
Geçen yaz da Manisa Turgutlu'da çayı dökülen bir vatandaş sinirlenip kavga çıkarmış tüfekle kahvehane sahibi dahil 1'i ağır 5 kişiyi yaralamıştı.
Vatandaş adeta ne yaparsanız yapın ama çayıma dokunmayın diyordu.
Çay bizim için adeta namus meselesi gibi bir şey olmuştu.
Ve namus bizim için her şeyden önemliydi. Bugün Kocaeli'de bir kahveye gelen ve henüz ismi belirlenemeyen şahıs bunu tekrar kanıtladı. Elindeki su bardağına çay doldurulmasını isteyen şahıs,
Çayı aldıktan sonra birazdan yaşayacağı şoktan habersiz bir buçuk lira uzattı. Ama o da neydi? Büyük çay için istenilen meblağ tam tamına 2 liraydı.
Nasıl 50 kuruş fark olurdu!!! Kan beynine sıçradı, öfkelendi ve çaycı ile kavgaya başladı. Neyse ki sağduyulu müşteriler vardı da araya girip şahsı uzaklaştırdılar.
Aslında haksız da sayılmazdı. Sonuçta ülkede 50 kuruş ile ev geçindirenler vardı.
Şahıs, arabasına bindi. Arabası vardı ama 50 kuruşu yoktu. Silahıyla geri döndü. Silahı vardı ama 50 kuruşu yoktu. Kahvehaneye silahla dört el ateş ederek olay yerinden kaçtı.
Saldırı bitince müşteriler ayağı kalkarak kendilerini hemen dışarıya attı. Bir kişinin kulağından yaralandığı ortaya çıktı.
Polis olay yerinden kaçan ve plakası alınamayan beyaz aracın tespiti için güvenlik kamera kayıtlarını incelemeye alsa da bir sonuca ulaşamadı.
