Kahramanmaraş merkezli meydana gelen iki depremle 11 ilimizde yaşanan afet sonrası barınma ve soğuk en büyük sorunların başında geliyor. Hükümetin enkazların tamamı kaldırılmadan konut yapımını planlaması bilim insanları tarafından eleştirilmişti. Jeologlar yer ve zemin incelemelerinin tamamlanmasını istedi. Seçimler yaklaşırken hızlı hareket etmek isteyen hükümetin bu planına bir itiraz da hukukçulardan geldi. Depremzedeler için yapılacak konutların plan ve parselasyonunun ilan edilmemesi ve planlara itiraz edilmemesinin mülkiyet hakkına müdahale olacağına dikkat çekildi.
Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medyadan yaptığı paylaşım ile artçı depremlerin devam ettiği bölgelerde inşaatlara beton dökmenin sakıncalı olacağı uyarısı yaptı.
Prof. Dr. Naci Görür "Bölgenin tümünde mikro-bölgeleme çalışması yapmadan yerleşim alanları için yer seçilmemeli ve inşaata başlanmamalı" diye uyarmıştı.
"Mülkiyet hakkı anayasal bir haktır"
Avukat Figen Çalıkuşu, “Depremzedenin, kendi taşınmazı hakkında Bakanlığın yapacağı plan ve parselasyonunun ilan edilmemesi, askıda görülmemesi ve doğal olarak da görülmeyen plana itiraz edilemeyecek olması mülkiyet hakkına bir müdahaledir. Mülkiyet hakkı anayasal bir haktır, sahibine en geniş yetkileri veren bir haktır” açıklamasını yaptı.
Konutlar hukuk karmaşasına mı yol açacak?
Avukat Figen Çalıkuşu, 126 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının tüm plan ve imar uygulamalarını onaylayacağını ancak bu planların askıya çıkmayacağını ve itiraza kapalı olduğunu açıkladı. Çalıkuşu’nun yazılı açıklaması şöyle:
“Depremzedenin, kendi taşınmazı hakkında Bakanlığın yapacağı plan ve parselasyonunun ilan edilmemesi, askıda görülmemesi ve doğal olarak da görülmeyen plana itiraz edilemeyecek olması mülkiyet hakkına bir müdahaledir. Mülkiyet hakkı anayasal bir haktır, sahibine en geniş yetkileri veren bir haktır.”
Çalıkuşu, deprem bölgesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca onaylanan bu plan ve parselasyon planlarının askıya çıkarılmayacağını, ilan edilmeyeceğini, bu plan ve parselasyonlara itiraz da yapılamayacağını açıkladı.
Çalıkuşu, “Bu alanlarda taşınmaz mülkiyeti veya imar hakları kısmen veya tamamen başka bir alana aktarılabilecek. Bu haklar takas ve trampa işlemlerine konu edilebilecek” açıklamasını yaptı.
"Hukuken peşine düşülmesi gerek"
Bu düzenlemelerin görünürde sorunları çözecek gibi dursa da depremzedelerin mülkiyet haklarını kullanmasına kısıtlama getirdiğini belirten Çalıkuşu, konuya ilişkin şunları aktardı:
“Depremzedenin, kendi taşınmazı hakkında Bakanlığın yapacağı plan ve parselasyonunun ilan edilmemesi, askıda görülmemesi ve doğal olarak da görülmeyen plana itiraz edilemeyecek olması mülkiyet hakkına bir müdahaledir. Mülkiyet hakkı anayasal bir haktır, sahibine en geniş yetkiler veren bir haktır. Bu yetkiler, eşyayı kullanma, eşyadan yararlanma ve eşyayla ilgili tasarrufta bulunma yetkileridir.”
“HUKUKEN PEŞİNE DÜŞÜLMESİ GEREKİYOR”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının tek yetkili olmasının mülkiyet hakkının ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına gerekçe yapılamayacağının altını çizen Çalıkuşu, “Ancak hukuken depremzedelerin mülkiyet hakları yürürlükten tabii ki kalkmıyor ama bunların hukuken peşine düşülmesini gerektiren ek bir çabayı gerekli kılıyor” sözleriyle hukuki mücadelenin devam edeceğini vurguladı.