Klasik dönemden Barok döneme geçiş olarak da nitelendirilen Maniyerizm akımı, tam olarak Rönesans'ın hemen ardından ortaya çıkıyor. Çoğunlukla Rönesans'ın başlatmış olduğu yenilik hareketini benimseyen Maniyerizm, bu açıdan o dönemki pek çok sanatçıdan eserlere sahip. İşte Maniyerizm akımının detayları...
Rönesans döneminde yeni keşfedilen insan ifade özgürlüğünden kaynaklanan sanatçılar, kendi benzersiz ve bireysel sanatsal tarzlarını veya tarzlarını keşfetmeye başladılar.
Michelangelo genel olarak Rönesans dönemi sanatçısı olarak görülse de sanat tarihçilerin büyük çoğunluğu eserlerini Maniyerizm dönemine ait olarak görüyor.
Maniyerizm sanat çağında duyguların ve insan jestlerinin ifadesi, hatta giyim eşyaları bile tavırcı resimlerde kasıtlı olarak abartılıyor.
60 yıl boyunca benimsenen bu sanat akımı, Rönesans'ın getirmiş olduğu yetkinlik kullanılmış ve böylece ileride doğacak diğer sanat akımlarına ön ayak olmuştur.
Maniyerizm akımının en büyük öncüsü Michelangelo olurken, en önemli sanatçıları arasında Tintoretto ve El Greco yer alıyor.
Sanat tarihi açısından son derece önemli olan Sistine Şapeli'nin mahşer freskleri Maniyerizm akımının en önemli örneklerini taşıyor.
Maniyerizm akımında her şey bir devinim halindedir.
Karmaşık eserler olduğu için ilk bakışta tabloda neler anlatıldığı epey zor olabilir. Figürlerin fırça ile uzaması ve birden fazla pozlarda resmedilmesi durumu daha da karmaşık hale getiriyor.
Klasik sanattan Barok sanata geçiş dönemi olarak da bilinen Maniyerizm, genel olarak sanatçıların kendilerini keşfettiği, bireysel yorumlamaların olduğu ve serbest bir duruşun sergilendiği bir dönem olarak görülüyor.
