D­H­A­ ­Y­U­R­T­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­ ­-­3­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

D­H­A­ ­Y­U­R­T­ ­B­Ü­L­T­E­N­İ­ ­-­3­ ­-­ ­S­o­n­ ­D­a­k­i­k­a­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­   Sivas'ta yolcu otobüsü devrildi: 22 yaralı Sivas'ın İmranlı ilçesinde kar yağışı ve yoldaki buzlanma nedeniyle sürücüsünün kontrolünden çıkan yolcu otobüsü, devrildi.

Sivas'ta yolcu otobüsü devrildi: 22 yaralı

Sivas'ın İmranlı ilçesinde kar yağışı ve yoldaki buzlanma nedeniyle sürücüsünün kontrolünden çıkan yolcu otobüsü, devrildi. Kazada, 22 kişi yaralandı.
Kaza, saat 04.00 sıralarında İmranlı ilçesi Kemreli köyü mevkisinde meydana geldi. Erzurum'dan Ankara'ya giden Gürkan Çelik (42) yönetimindeki 16 ABN 467 plakalı yolcu otobüsü, kar yağış ve yoldaki buzlanma nedeniyle sürücüsünün kontrolünden çıkıp, devrildi. Kazada, otobüs şoförü Gürkan Çelik ile yolculardan Fadime Karslı, Mehmet Karataş, Behçet Karslı, Caner Irmak, Erol Irmak, Abdulkadir Kaya, Fatma Çelikkol (49), Suat Çelikkol (54), Mustafa Yenigül (22), Hilal Akarsu (29), Berat Akarsu (21), Hülya Akarsu Küçük (36), Yasemin Aykut (32) ve Hatice Akın (49) ile kimlikleri henüz belirlenemeyen 7 kişi yaralandı.
Kazanın ardından bölgeye ambulans ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Araçtan çıkarılan yaralılar, İmranlı Devlet, Sivas Numune ve Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerine kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi.

Görüntü Dökümü
--------
-Kaza yeri görüntüleri

(99 MB)

SİVAS,(DHA)

=====================

Kız öğrencilerin neşterli 'sosyal medya' kavgası: 1 yaralı

Adana'da, hastanede staj gören sağlık meslek lisesi öğrencisi Ç.A. (17) sosyal medya paylaşımları nedeniyle tartıştığı Ü.N.Ü.'yü (17) acil serviste neşterle yaraladı.
Sağlık meslek lisesinde öğrenim gören kız öğrenciler Ç.A. ile Ü.N.Ü. arasında, önce sosyal medya hesapları üzerinden tartışma çıktı. Bunun üzerine Ü.N.Ü., Ç.A. ile yüzyüze görüşmek istediğini söyledi. Yüreğir Devlet Hastanesi acil servisinde buluşan kızların tartışması yumruklu kavgaya dönüştü. Ç.A. üzerindeki neşter ile Ü.N.Ü.'yü çeşitli yerlerinden yaraladı. Kanlar içinde kalan kıza ilk müdahale acil serviste yapıldı. Ç.A. ise olay yerinden kaçtı. Ç.A. kısa sürede yakalanıp, gözaltına alındı. Yaşı küçük olan Ç.A., Çocuk Şube Müdürlüğü'ne teslim edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü
-------------
- Kadın zanlının polis aracından indirilmesi
- Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi
- Adli Tıp Birimi'nden çıkarılması
- Polis aracına bindirilmesi
- Adli Tıp Birimi detay görüntüleri

SÜRE:50" BOYUT:93 MB

Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,(DHA)

=================

Brezilyalı kadının ayakabılarının tabanlarından kokain çıktı

Adana'ya valiz içindeki ayakkabıların tabanına gizlediği 1 kilo 770 gram kokoin ile havalimanında yakalanan Brezilyalı Maria Dossontos Cristo (41) tutuklandı.
Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Adana Havalimanı'nın dış hatlar bölümden ülkeye giriş yapan Brezilyalı Maria Dossontos Cristo'nun durumundan şüphelendi. Ekipler, Cristo'nun kontrol ettiği valizinin içinde ise, 8 çift değişik markalara ait ayakkabı buldu. Hassas burunlu narkotik köpeğiyle yapılan aramada ayakkabıların tabanlarına gizlenmiş paketler halinde 1 kilo 770 gram kokain bulundu. Brezilya'dan Adana'ya Katar üzerinden geldiği öğrenilen Cristo gözaltına alındı. Sorgulanan Cristo ise, "Uyuşturucuları Adana'ya getirmemi söylediler. Adıma buradaki otelde yer ayırtarak, benimle irtibat kuracaklarını belirttiler" dedi. Emniyette işlemleri tamamlanan şüpheli, sağlık kontrolünün ardından çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü
----------
- Brezilyalı kadın zanlının polis aracından indirilmesi
- Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi
- Adli Tıp Birimi'nden çıkarılması
- Polis aracına bindirilmesi
- Narkotik köpeğinin çantada arama yapması
- Polislerin çanyı açması
- Ayakkabıların tabanlarını sökmeleri
- Çıkan eroin maddelerinden detay
- Ele geçirilen ayakkabılar ve uyuşturucu maddelerden görüntüler

SÜRE:02'56" BOYUT:325 MB

Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,(DHA)

==================

Bakan Varank: Osmanlı’nın ilk harası, engellilere özel konaklama tesisiyle dünyaya açılacak

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Eskişehir’de koşu ve antrenörlük eğitimlerinin yanı sıra engelliler için terapi merkezi olarak da faaliyet gösteren Osmangazi Üniversitesi Mahmudiye Atçılık Meslek Yüksekokulu’na konaklama tesisi yaparak dünyaya açmayı hedeflediklerini söyledi. Osmanlı’nın ilk harası olan tesisi ziyaret eden Bakan Varank, “Kalkınma ajansımız BEBKA eliyle, rehabilitasyon merkezinin kapasitesini artırmak için engellilere özel bir tesis kurarak, burayı dünyaya açmayı planlıyoruzö dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Osmanlı döneminden bu yana at yetiştiriciliğinin önemli merkezlerinden biri olan ve adını Osmanlı’nın ilk harasını kuran 2’nci Mahmut’tan alan Eskişehir’in Mahmudiye ilçesindeki Osmangazi Üniversitesi Atçılık Meslek Yüksekokulu’nu ziyaret etti. Bakan Varank, Atçılık Meslek Yüksekokulu Müdürü Hakan Çalışkan’dan hem okul hem de okul bünyesinde faaliyetlerini yürüten Hipoterapi Uygulama ve Araştırma Merkezi hakkında bilgi aldı.
‘KONAKLAMA TESİSİ YAPILARAK DÜNYA’YA AÇACAĞIZ’
Engellilere hipoterapiyle hizmet veren bir tedavi merkezini gezen Bakan Varank, “Burada gördüklerimden ben oldukça heyecanlandım. Burası hem meslek yüksekokulu hem de engellilere hipoterapiyle hizmet veren bir tedavi merkezi. Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi vasıtasıyla hükümetimizin desteğiyle kurulmuş bir tesis. Burayı bir çekim merkezi haline getirmeliyiz. Engellilerimiz ve gazilerimiz buraya tedavi için geliyorlar ancak konaklama tesisi bulunmadığı için aynı gün ayrılmak durumunda kalıyorlar. Bakanlık olarak, bu bölgeden sorumlu Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) eliyle rehabilitasyon merkezinin kapasitesini artırmak için engellilere özel bir tesis kurarak, burayı dünyaya açmayı planlıyoruz. Engelli ve gazilerimiz için özel olarak yapılacak bu tesis sayesinde hem bu bireylerin tedavi süreçlerine destek olunacak hem de bölgesel kalkınmaya katkı sağlanacaktırö dedi.
‘HEM ANTRENÖRLÜK HEM TERAPİ’
Meslek Yüksekokulu Müdürü Çalışkan, okulda atlar için antrenör yetiştirdiklerini kaydederek, “Bunun yanı sıra turizm fakültesi öğrencilerinin atlı tur rehberi eğitimi var. Veterinerlik fakültesi öğrencilerinin atçılık tesisini tanıma faaliyetleri var. İçinde bulunduğunuz tesis meslek yüksek okulu olarak her anlamda hem düz koşu hem antrenörlük hem de terapi merkezini bir arada bulunduran tek tesisö diye konuştu.
‘İŞE YERLEŞTİRME YÜZDE 90’
İki yıllık meslek yüksekokulu olarak 2007’den bu yana faaliyet gösteren okulun ardından işe yerleştirme başarısı yüzde 90’lar civarında seyrediyor. Hem Türkiye Jokey Kulübü hem de Binicilik Federasyonu ile çalışan okula, her sene 40-45 kadar öğrenci alınıyor. 7 gün 24 saat esasına göre eğitim verilen okul, 90 dönümlük bir arazide faaliyetlerini yürütüyor. Okulda, 11 farklı cinsten 23 at da eğitim çalışmalarında öğrencilere eşlik ediyor.
‘YERLİ VE MİLLİ ANTİSERUM’
Yüksekokuldaki atlar, aynı zamanda bilimsel çalışmalarda da kullanılıyor. Akrep ve yılan zehirlenmelerine karşı üretilen antiserumlar, düşük dozlarda atlara enjekte ediliyor. Atlarda, zehre karşı oluşan, o zehri nötralize eden antikorlar oluşuyor. Bu antikorlar da atlardan plazma şeklinde alınıyor. Plazmalar ve içindeki değerli moleküller, okul dışındaki özel bir tesiste akrep ve yılan zehirlenmelerine karşı antiserumlara dönüştürülüyor. Burada yerli ve milli imkanlarla üretilen antiserumlar, yurt dışına satılarak, ithalatın da önüne geçiliyor.
RENKLİ ANLAR DA YAŞANDI
Ziyaret sırasında tesis yetkilileri Bakan Varank’a, ‘Atların kulaklarından anlayabilirsiniz ne yapabileceğini. Kulaklarını arkaya yatırdığı zaman sinirlenir’ bilgisi verildi. Bir atı eliyle besleyen Varank, “Dişlerini inşallah yıkamışsındır’ diye esprisi yaptı. Varank’ın bu sözleri gülüşmelere neden oldu. Varank’a Vali Özdemir Çakacak, AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Nabi Avcı ve Emine Nur Günay ile Cumhur İttifakı’nın Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Burhan Sakallı eşlik etti. Bakan Varank ve beraberindekiler, atlar için antrenör yetiştiren okulda öğrencilerle de bir araya geldi.

Görüntü Dökümü
---------
-Bakanın tesiste karşılanması
-Bakanın tesisi gezmesi
-Atlarla ilgilenmesi
-Tesis Müdürü Hakan Çalışkan’ın açıklaması
-Bakan Varank’ın açıklaması
-Atlar ve hara
-Genel görüntüler

Haber-Kamera: ESKİŞEHİR,(DHA)-

=================

Mersin'de PKK bağlantılı 3 'torbacı' tutuklandı

Mersin'de, uyuşturucu satarken suçüstü yakalanan ve terör örgütü PKK ile bağlantılı oldukları iddia edilen 3 kişi tutuklandı.
'Torbacı' olarak bilinen uyuşturucu satıcılarına yönelik çalışmalarını sürdüren Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kent merkezindeki Akdeniz, Demirtaş ve Çukurova mahallelerinde kokain, ecstasy ve esrar satışı yaptığı saptanan A.T., H.K. ve H.K. isimli kişileri izlemeye aldı. Farklı tarihlerde düzenlenen operasyonlarda uyuşturucu satarken suçüstü yakalanan ve geçmiş yıllarda, terör örgütü PKK üyesi olup yasa dışı eylemlere katıldıkları gerekçesi ile haklarında işlem yapıldığı ortaya çıkan zanlılar, sorgularının ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Öte yandan; A.T.'nin evinde örgüte ait çok sayıda fotoğraf ve doküman, H.K.'nın evinde ise ruhsatsız tabanca bulundu. Zanlıların uyuşturucu satışından elde edilen geliri örgüte aktardıkları ihtimali değerlendiriliyor.

Görüntü Dökümü
-------------
- Emniyet Müdürlüğü
- Müdürlük girişi
- Zanlının emniyetten çıkarılıp polis aracına bindirilmesi

SÜRE: 01'04" BOYUT: 116 MB

Haber: Adnan AÇIKGÖZ - Kamera: MERSİN, (DHA)

===============

Kadınlardan muhtarlık seçimi için güç birliği

Aydın'ın Didim ilçesinin Akbük Mahallesi'nde yaşayan Saadet Köse Noyan, muhtar adayı olurken; 8 azası ise yine kadınlardan oluştu. Tamamı kadınlardan oluşan adaylıklarına bazı erkeklerin karşı çıkmasına rağmen çoğunluğun destek verdiğini söyleyen Noyan, farkındalık yaratmak için 9 kadının el ele vererek çalışmaya başladığını söyledi.
Akbük Mahallesi'nde yaklaşık 3 bin 600 seçmen oy kullanarak, muhtar adayını belirleyecek. İzmir'de uzun yıllar Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nda çalıştıktan sonra 2005 yılında emekli olarak Didim'in Akbük Mahallesi'ne yerleşen muhtar adayı Saadet Köse Noyan (53); aza adayları Zeliha Kaya (53), Necla Altaş (44), Saliha Altaş (35), Zerrin Alpaslan (58), Sakine Alp (60), Ayla Yılmaz (71), Nilgün Yumuşak (64) ve Zöhre Çelik (55) ile bir araya gelerek muhtarlığa talip oldu. Seçim çalışmalarını da hep birlikte yapan kadınlar, kazanacaklarından da oldukça emin olduklarını söyledi.
"ERKEKLERİN DE ÇOĞU DESTEKLİYOR"
Mahallenin çok sorunu olduğunu ifade eden Saadet Köse Noyan, "26 Ocak'ta kadınlar olarak toplandığımızda hangi muhtar adayını desteklememiz gerektiğini konuştuk. Öncelikle bir aday varsa oylarımızı ona verelim diye konuşurken, kadın muhtar adayı olup olmadığını sorguladık. Kadın muhtar adayı olmadığını öğrenince, biz çıkalım dedik. Ben muhtar adayı oldum, diğer kadınlar ise aza oldu. Böylelikle yola çıktık. O günden sonra farkındalık yaratabilmek için muhtar adayı kadın ve kadın 8 aza ile çalışmaya başladık" dedi. Erkeklerin de kendilerini desteklediğini söyleyen Noyan, "İçimize erkek aza almadığımız için yüzde 5'lik bir tepki oluyor. Yüzde 95'i ise 'çok iyi olmuş' diyerek destekliyor. 2 hafta önce bir kadın aday daha çıktı. Bunun dışında 5 erkek muhtar adayıyla yarışacağız. Türkiye'de bizim gibi muhtar adayı ve azalarının kadınlardan oluştuğunu hiç duymadım, ilk olabilir diye düşünüyorum. Ülkemizde 50 binin üzerinde muhtar adayı varmış, bunların 464'ü kadın muhtar adayı olduğunu haberlerde öğrendim. Sayı çok az. Kadınların gerçekten yerel yönetimlere el atması lazım. Demokratik katılımcı ve şeffaf bir yönetim şeklinde kadınlar olarak hakla birlikte çalışmak istiyoruz. Birlikte çalışıp birlikte başaracağız. Nüfusun yüzde 50'sini kadınların oluşturduğu Türkiye'de, kadınlar yerel yönetimde görev alsın. Daha yaşanabilir bir Akbük için elbirliği ile çalışacağız" dedi.
Aza Saliha Altaş, "Saadet Hanım'ın muhtar adayı olduğunu duydum çok sevindim. Akbük Mahallesine bir kadın eli değmesi için ben de varım. Azalar içinde tek ev hanımı benim, diğerleri emekli" dedi.

Görüntü Dökümü
----------
- Kadınların seçim çalışmasından görüntü
- Erkeklere aday olduklarını anlatmaları
- Talat Aydoğdu, Saliha Altaş ve Saadet Köse Noyan ile röp.
- Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN, (DHA)

====================

Hobisini meslek haline getirip, atölye açtı

Kütahya’da evli ve 2 çocuk annesi Nalan Yaşar (43), hobi olarak başladığı kağıt oyna sanatını kısa sürede meslek haline getirerek atölye açtı. Osmanlı harem resimleri üzerine çalışmalar yapan Yaşar, "İnternetten bakarak öğrendim ve 10 yılda 3 kişisel sergi açtım. Bir eser en az 2 ay zamanda ortaya çıkıyor. Amacım unutulmaya yüz tutmuş el sanatını hayali ve hevesi olanlarla buluşturmak" dedi.
Kütahya'da yaşayan ev hanımı Nalan Yaşar, 10 yıl önce internette kağıt oymacılığı sanatını görerek ilgi duymaya başladı. İnternetten izlediği videolarla hobi olarak kağıt oymacılığına başlayan Yaşar, kısa bir süre sonra 600 yıllık kağıt oymacılık sanatını olan kağıt rölyefi mesleği haline getirerek atölye açtı. Son 10 yıl içerisinde 3 kişisel sergi açan, yurt içinde çok sayıda karma sergiye katılan ve Kütahya Belediyesi el sanatları merkezinde çalışmalarını sürdüren Yaşar bu sanatın daha çok insan tarafından tanınması için öğrenciler yetiştirmeye başladı.
Kütahya Belediyesi tarafından açılan Halil İbrahim Sanat merkezinde kağıt oymacılığı sanatını sürdüren Nalan Yaşar unutulmaya yüz tutmuş el sanatını daha çok insanla buluşturmak istediğini ifade ederek, "Bu sanata 10 yıl önce internetten araştırarak başladım. Kağıt oyma sanatı dalı tarihte pek çok millet kendi kültürüne göre icra etmiştir. Osmanlı’da 'katığ' diye geçiyor. 600 yıldır Japonya, Fransız’da olsun birçok yerde kağıt oyma sanatı olarak adlandırılmıştır. 10 yılda üç tane kişisel sergi açtım, yurtiçinde bir çok karma sergilere katıldım. Genelde manzara resimleri, Osmanlı harem resimleri çalışıyorum. Bu sanatı gönülden aşkla yapıyorum. Belediyemizin bize açtığı sanat merkezinde bize tahsis edilen odayı atölye haline getirdik. Bir eser en az 2 ay zamanda ortaya çıkıyor. Daha uzun sürenlerde oluyor. Bir eser için on adet kağıt alarak buna aynı resimleri bastırıyoruz. Sonra her katını tek tek kesiyoruz. Çeşitli malzemelerle üst üste yapıştırarak derinlik veriyoruz. Ben bu sanatı çok severek yapıyorum. Bu sanatla ilgili kurslar verip öğretmenlik yapıyorum" dedi.

Görüntü Dökümü:
----------
-Nalan Yaşar’ın atölyesi
-Çalışmalarından görüntüler
-Nalan Yaşar ile röp.
-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ/KÜTAHYA,(DHA)-

=================

Çöp kamyonlarının tek kadın şoförü

İzmir'de Konak Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü bünyesinde masa başında görev yaparken önce küçük çöp kamyonlarından birinde şoförlüğe başlayan İlknur Çoralar (44), şimdi ise büyük çöp kamyonunun direksiyonuna geçti. İlknur Çoralar'ı direksiyonda görenler, gözlerine inanamıyor. Yüzlerce erkek personelin arasında aynı işi yapan tek kadın olan Çoralar, bu işi yapmayı çok istediğini ve başardığını söyleyerek, kadınların cesur olmasını istiyor.
Konak Belediyesi'nin Temizlik İşleri Müdürlüğü'nde 2005 yılında göreve başlayan İlknur Çoralar, 2012 yılına kadar masa başında çalıştı. Ancak en büyük hayallerinden biri çöp kamyonu kullanmak olan İlknur Çoralar, bir süre sonra tutkusunu gerçeğe dönüştürdü. Küçük bir çöp arabası ile sokaklarda çalışmaya başlayan Çoralar, daha sonra büyük çöp kamyonunun direksiyonuna geçmeye karar verdi. Bu düşüncesini çevresindekiler ile paylaşan Çoralar'a, "Yapamazsın, çok zor" denildi. Eşinden ayrı olan ve bir kızı bulunan Çoralar, söylenenlere aldırmayarak, önce büyük çöp kamyonu kullanmak için ehliyet aldı, ardından direksiyona geçti. Bir süredir çöp kamyonunda şoför olarak görev yapan İlknur Çoralar, mesai saati içerisinde yaptıkları çalışmaları anlattı. Sabah erken saatlerde işe başladıklarını söyleyen Çoralar, "İnsanlar dışarı çıkmadan önce çöpün alınması gerekiyor. Bu nedenle önce araçlarımızı kontrol ediyoruz. İki arkadaşım ile çıkıyorum. Onlarla birlikte bölgemize gidiyoruz, çöpümüzü topluyoruz" dedi.
Çalışırken genelde keyifli şeyler yaşadığını aktaran Çoralar, uzun zamandır çöp aracı kullandığı halde, kendisini ilk defa görenlerden çok güzel tepkiler aldığını belirtti. Bunun da İzmir farkı olduğunu kaydeden Çoralar, "Beni görenler 'Yaşasın bir kadın var, seni tebrik ediyoruz' diyorlar. Zaman zaman trafikte sıkıştırmaya çalışan erkekler de oluyor ama ben galip geliyorum" diye konuştu.
İSTEDİ VE BAŞARDI
Kadınların cesur olmasını isteyen İlknur Çoralar, "Kadınlar eğer istiyorlarsa 'Ben bunu yapabilir miyim' bile dememeleri lazım. Gönülden istiyorlarsa kesinlikle başarırlar. Engelleri mutlaka olacak. Hele değişik bir işi yapmak istiyorlarsa mutlaka engelleri olacak. Ama o engelleri aşmak, işi yapmaktan çok daha güzel" dedi. Büyük çöp kamyonunu kullanmak istediğinde çeşitli engellerle karşılaştığını "Yapamazsın, boşuna uğraşma. Zor olur" diyenlerin olduğunu anlatan Çoralar, söylenenlere aldırmadığını dile getirdi. Çoralar, "Tüm bunlardan başka ayrıca çok kalabalık bir erkek grubu içerisinde tek kadın olacaksın. Bu da büyük bir handikaptı. Bunun için de zorluk yaşayacağımı söylediler. Ben kafama koymuştum, 'Yapacağım' dedim ve yaptım. Yapmanın dışında, galiba da başardım" dedi.
'EVİN TEK KIZIYIM'
Çalışma arkadaşlarının erkeklerden oluştuğunu, bu nedenle 'Evin tek kızıyım' diye arkadaşlarına şakalar yaptığını anlatan Çoralar, şunları söyledi:
"Burada büyüğün de küçüğün de ablasıyım. Evin tek kızıyım. Çok büyük bir aile, çok büyük bir işyeri. Ve ortamda herkes erkek, ben tek kadınım. İlk zamanlarda herkes beni çok yadırgadı. Ben bile ilk zamanlar burada olduğum için kendimi yadırgamıştım. Daha sonra herkes birbirine alıştı. Bir bütün gibi olduk. İşe çıkarken 'Ben ablayla çıkacağım' diyenler çok oluyor. İş bölümleri yaparken benimle çalışmak isteyen çok arkadaşım oluyor."

Görüntü Dökümü
----------
-Konak Belediyesi'nde çalışan ve çöp kamyonu kullanan İlknur Çoralar'dan görüntü
-Çöp kamyonuna binerken görüntü
-Çöp kamyonunu kullanırken görüntü
-İşçilerin çöp alırken görüntüsü
-İlknur Çoralar ile röp.
-Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR, (DHA)

====================

Koruyucu annelik yaptığı çocuklara hayatını adadı

Manisa'da yaşayan 2 çocuk annesi 53 yaşındaki Ayla Genç, çocuklarının tavsiyesi üzerine koruyucu aile kapsamında 2'si engelli 3 çocuğa anne oldu. Azmiyle takdir toplayan ve çocuklara gözü gibi bakan Genç, "Bizim canımızın bir parçası onlar. İki engelli çocuğum var. Onlarla da özel olarak ilgileniyorum. Sağlık kontrollerinden günlük bakımlarına kadar tüm vaktimi onlara ayırıyorum. Sağlığım yerinde olduğu müddetçe onların ölene dek yanındayım" dedi.
Şehzadeler ilçesi 2'nci Anafartalar Mahallesi'nde yaşayan ev hanımı Ayla Genç ile Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'ndan emekli Bayram Genç (59) çifti, 2006 yılında koruyucu aile olmaya başladı. Koruyucu aile olması fikri ise, çiftin çocuklarından geldi. Çiftin iş için yurt dışına giden oğulları ile evlenerek ilden ayrılan kızları anne-babasına, 'koruyucu aile' olmaları yönünde öneride bulundu. Çocuklarını dinleyen Genç çifti, Manisa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'ne başvuruda bulundu. Ayla- Bayram Genç çifti, ilk olarak 2006 yılında, davranış bozukluğu engeli bulunan 10 yaşındaki Enis'e, 2012 yılında yüzde 50 zihinsel engelli 15 yaşındaki Ayşenur'a, son olarak 2013 yılında 14 yaşındaki Yusuf'a koruyucu aile oldu.
"CANIMIZIN BİR PARÇASI ONLAR"
Kendi evlatlarına gösterdiği ilgi ve sıcaklığı koruyuculuğunu yaptığı 3 çocuğa da gösterdiğini ifade eden Ayla Genç, "Benim 2 değil, 5 evladım var. Belki 9 ay karnımda taşımadım, kan bağımız yok ama onlar benim resmen canımdan bir parça oldu. Çocuklarımız, beni ve babalarını öpmeden ne bir güne başlarlar ne de geceleri uyumaya giderler. Onların hayatımızda olması çok güzel bir duygu. Bazı duygular ifade edilemiyor, yaşamak lazım. Eve geldiğimizde bizi karşılıyorlar, sarılıyorlar. Bizim canımızın bir parçası onlar. İki engelli çocuğum var. Onlarla da özel olarak ilgileniyorum. Sağlık kontrollerinden günlük bakımlarına kadar tüm vaktimi onlara ayırıyorum. Sağlığım yerinde olduğu müddetçe onların ölene dek yanındayım" dedi.
ÇOCUKLU AİLELERE 'KORUYUCU AİLE OLUN' ÇAĞRISI
Koruyucu aile olmak isteyenlere tavsiyeler veren anne Ayla Genç, "Yalnızca çocuksuz aileler değil, benim gibi durumu yerinde olan, hali vakti müsait olan kişilerin de koruyucu aile olmaları mümkün. Bugün sokaklarda gördüğümüz çocuklar toplumun başına önemli derecede problem açabiliyor. Ama onları sokaklara bırakmak yerine koruyucu aileleri olun. Onlara yuvalarımızı açarak sahip çıkabiliriz. Onları sevgiyle büyütmemiz lazım. Koruyucu aile olmaktan kimse korkmasın. Bu çocuklar, hepimizin evlatları. Onlara bakmak bana gurur veriyor. Herkese tavsiye ediyorum" dedi.
Bayram Genç ise, koruyucu aile olmalarını anne Ayla Genç'in sayesinde başardıklarını ve evde çocuk sesleri olduğunda mutlu olduğunu ifade etti.
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Murat Konan, Manisa'da 170 çocuğun koruyucu ailelerde olduğunu belirterek, "Çocukların aile ortamında büyümesi çok önemli. Ülkenin geleceği olan çocuklara sahip çıkmalıyız. Bunun için vatandaşları gönüllü koruyucu aile olmaya davet ediyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
----------
- Ailenin ev içerisindeki yaşamından genel görüntü
- Anne Ayla Genç röp.
- Baba Bayram Genç röp.
- Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Murat Konan röp.
- Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Cemil SEVAL / MANİSA, (DHA)

================

Balıkçı kadınların zorlu mücadelesi

Konya'nın Beyşehir ilçesinde kadınlar, her gün eşleriyle birlikte 'Vira bismillah' diyerek Beyşehir Gölü'nde balık tutup, aile ekonomisine katkı sağlıyor. Sabah erken saatlerde kalkan kadınlar, evlerinde besledikleri hayvanları bakımını yapıp, çocuklarına kahvaltı yaptırdıktan sonra göle açılıp, ağ atarak balık tutuyor.
Türkiye'nin en büyük tatlı su göllerinden biri olan Beyşehir Gölü, 650 bin metrekare yüzölçümüne sahip. Levrek, Çin sazanı, Beyşehir sazanı gibi balık türlerinin bulduğu gölde kayıtlı 461 kayıkla balıkçılık yapılıyor. 2018 verilerine göre göldeki balıkçılıkla Beyşehir'e yaklaşım 2 milyon katma değer sağlandı.
Gölde erkeklerin yanı sıra kadınlarda balıkçılık yapıyor. Çoğunluğu eşleriyle birlikte 'Vira bismillah' deyip göle açılan 30 kadın, zor ve meşakkatli işi başarıyla sürdürüyor. Eşleriyle birlikte günde yaklaşık 40'ar kilo balık tutan kadınların, eşleriyle birlikte toplam kazancıda 2 ila 3 bin lira arasında değişiyor.
"KADIN, TOPLUMUN TEMEL TAŞIDIR"
Çiftlik Mahallesi'nde oturan ve eşiyle birlikte 23 yıldır balıkçılık yapan 3 çocuk annesi Rahşah Civcir (40), her gün sabah erken saatlerde kalkıp, evde besledikleri hayvanların bakımını yapıp, çocuklarına kahvaltı yaptıktan sonra eşiyle birlikte göle açıldıklarını belirtti. Balıkçılığın zor bir iş olduğunu belirten Civcir, şunları söyledi:
"Eşime destek olmak için balıkçılık yapıyorum. Çünkü gölde balıkçılık yalnız yapılmıyor. Tek başına yapılabilecek iş değil. 2 yıl önce gölde teknemiz battı. Buz parçalarının üzerine çıktık, bizi arkadan gelen kayık aldı. Buz parçası olması ve arkadaki kayığa binmesek biz de, kayık gibi gölün tabanına dalacaktık. Balıkçılık güzel ve riskli meslektir. Ancak kadınların yapamayacağı bir iş yok. Kadınlarımız her yerde. Gölde, tarlada, mecliste, devletin her yerinde. Kadın, toplumun temel taşıdır. Kadın olmadan hiçbir şey olmaz. "
'8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayan ve kadınlara yönelik şiddete dikkat çeken Civcir, "Kadına şiddet uygulanmamalı. Şiddet cezalarının da artırılması lazım. Tüm kadınların '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum" dedi.
Eşiyle birlikte 30 yıldır balıkçılık yapan 3 çocuk annesi Ayşe Yılmaz (57), balıkçılığın zor bir iş olduğunu; ancak alıştıklarını belirtti. Sabah erken saatlerde göle açıldıklarını belirten Yılmaz, gölde eskisi gibi balığın olmadığını belirtti. Elektro şok cihazlarla yapılan kaçak avcılığın önüne geçilmesi gerektiğini belirten Yılmaz, "Eskisi gibi gölde balık kalmadı. Ayrıca mazot pahalandı. Birde elektro şok cihazıyla kaçak avcılık yapıyor. Bu da balığın yok olmasını sağlıyor. Bunun önüne geçilmesi lazım. Biz buralarda 7'den 70'e balıkçılıkla geçimimizi sağlıyoruz. Çocuğumuzu, çoluğumuzu büyütüp evlendirmek zorundayız. Bunun için balıkçılığın ölmemesi lazım" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------
- Kadınların kayıklara binip, göle açılması
- Ağ atıp balık tutması
- Genel ve detay
- Röportajlar

Haber- Kamera: Muhammed SIDAL KONYA DHA))

===============================================


Popular Articles

Latest Articles