Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas, "Türkiye, vahşi şekilde 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini ihlal etmektedir" dedi.
NEW YORK (İHA) - Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas, "Türkiye, vahşi şekilde 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini ihlal etmektedir" dedi.
66'ıncı dönem BM Genel Kurul toplantılarında konuşan Rum lider Hristofyas Hristofyas, petrol-doğalgaz çıkarma çalışmalarının yapıldığı "Münhasır Ekonomik Bölgedeki" Türk deniz kuvvetlerinin hareketlerinin kışkırtma olduğunu iddia etti. Hristofyas, "Türkiye ve Kıbrıs Türk liderliğinin, müzakerelerde Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlayacak yapıcı tutumun şekillenmesine odaklanmak yerine, gerilim ve yeni yasadışı oldubittiler yaratmaya çalıştığını" öne sürdü.
Kıbrıs'ın yaşanan şiddet olaylarından ders çıkarıldığını ve hala sonuçlarının sıkıntısını çektiklerini söyleyen Hristofyas, "Kıbrıs Cumhuriyeti, 1974 yılından bu yana devam eden yasadışı Türk işgalinin sıkıntısını yaşamaktadır. BM'ye ve AB'ye tam üye olan Kıbrıs Cumhuriyeti, 37 yıl sonra bile, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin topraklarının büyük çoğunluğunu işgal etmesinin sıkıntısını çekmektedir. Türkiye vahşi şekilde Kıbrıs Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini ihlal etmektedir. Tüm Kıbrıs
halkının insan haklarını ve temel özgürlüklerini ihlal etmektedir. Bu gerçek, bir dizi BM Güvenlik Konseyi kararıyla vurgulanmış ancak Türk tarafının uzlaşmaz tavırları nedeniyle maalesef uygulanamamıştır. Tam olarak Kıbrıs sorununun özü budur. Bu işgalin ilk ve en önemli sorunu, uluslararası hukukun ve Kıbrıs vatandaşlarının insan haklarının ihlal edilmesidir. Türkiye'nin 1974 yılındaki işgalinden beri hedefimiz, bu soruna diyalog ve adanın iki toplumu arasında müzakere yürüterek, barışçıl şekilde
yaklaşmak olmuştur. Bu girişimimiz üzerine 2008 Eylül ayından bu yana BM gözetiminde Kıbrıs sorununu çözmek için yeni çabalar üstlendik. 1977 yılında BM gözetiminde, iki toplumun liderleri arasındaki ilk Yüksek Düzeyli Anlaşma iki bölgeli, iki toplumlu federasyon çözümü saptanmış, BM Güvenlik Konseyi kararıyla da bu yapı benimsenmiştir. Tek bir egemenlikle tek devlet, tek bir vatandaşlık ve tek uluslararası kişilik. Bu temel, 2008 yılında iki toplumun liderleri tarafından müzakerelerin yeniden
başlatılmasıyla benimsenmiştir" diye konuştu.