MHP,
Erkan Akçay, sosyal, kültürel ve ekonomik alanda sürdürülebilir bir gelişmenin sağlanabilmesi için eğitim ve öğretimin temel sorunlarının çözülmesi gerektiğini söyledi.
Akçay, açıklamasında, “Eğitim ve öğretimin en önemli sorunlarından biri de öğretmenlerimizin hak ettikleri sosyal ve özlük haklarına sahip olamamasıdır. Geleceğimizin güvenceleri olan çocuklarımızı hayata hazırlayan, bilgiyle tanıştıran ve onlara irfan kazandıran, milletimizin gelişmesi ve aydınlanması amacıyla fedakâr ve özverili bir şekilde çalışan öğretmenlerimiz en temel ihtiyaçlarını gidermekte zorluk çekmekte, ekonomik problemler karşısında çaresiz kalmaktadır. Kendi ailelerinin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmekten uzak kalmış bir mesleğin mensuplarının, bu ağır ekonomik şartlar altında görevlerini layıkıyla yapmalarını beklemek insaflı bir yaklaşım değildir” dedi.
Öğretmenlerin ek ders ücretinden gelir vergisi kesilmemesine yönelik kanun teklifi veren MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın kanun teklifinin gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:“Öğretmenlerin az çalıştığını, çok tatil yaptığını iddia ederek öğretmenlerin kamuoyundaki itibarını zedelemeye çalışan Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı; öğretmenlerin maaşlarına ilişkin yanlış ve kamuoyunu yanıltan açıklamalar yaparak öğretmenler ile diğer kamu görevlilerini ve toplumu karşı karşıya getirmeye çalışmaktadır. Türkiye Kamu-Sen’in 2012 yılı Ekim ayına ait 'açlık ve yoksulluk' sınırı araştırmasına göre; Çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı bin 745 lira, dört kişilik bir ailenin asgari geçim miktarı 3 bin 492 lira, dört kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise bin 304 liradır. Dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması toplamı 769 liradır. Ortalama bin 865 lira ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması maaşının yüzde 41,21'ine denk gelmektedir. Bugün devlette görev yapan; 9/1 derecede çalışan bir öğretmen aylık 1.650 TL, teknik öğretmen 1730 TL; 1/4 derecede görev yapan bir öğretmen ise aylık 2.062 TL ücret almaktadır. Dolayısıyla, Türkiye Kamu-Sen’in bu araştırma sonuçlarına göre öğretmenlerimiz yoksulluk sınırının çok altında maaş almaktadır. Öğretmenlerin katlanan ve derinleşen sorunlarına çözüm bulunmadığı takdirde geleceğin mutlu ve müreffeh ülke idealine ulaşılamayacaktır. Bizlere düşen görev öğretmenlerimizin katlanan ve derinleşen sorunlarını bir an önce çözerek, öğretmenlerimizi layık oldukları ekonomik ve sosyal seviyeye ulaştırmaktır. Bu kapsamda yapılacak düzenlemelerden biri de öğretmenlerimizin ek ders ücretlerinin gelir vergisinden muaf tutulmasıdır. Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlerin son derece düşük olan ek ders ücretleri üzerinden öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır. Oysa, 2 Kasım 2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bazı üst düzey yöneticilerin ek ödemelerinde 759 ile 722 TL arasında artış yapılırken öğretmenlerin ek ödemelerinde artış yapılmayarak öğretmenlerimiz mağdur edilmiştir. Ülkemizde her öğretmen ek ders ücreti alamamaktadır. Sınıf öğretmenleri norm kadro fazlası değilse ayda en fazla 48 saat ek ders ücreti alabilirken; branş öğretmenlerinin çok az bir bölümü ayda en fazla 60 saat ek ders ücreti alabilmektedir."
Öğretmenlerin, ek ders ücretlerini sadece eğitim öğretim döneminde alabildiğini anlatan Akçay, şunları söyledi: "Öğretmenlerin hem maaşlarından hem de ek ders ücretlerinden gelir vergisi kesilmektedir. 60 saat ek ders giren bir öğretmen aylık brüt 601 TL ek ders ücreti almaktadır. Ancak bu ek ders ücretinden 91 lira gelir vergisi kesintisi yapıldığı için ele geçen ek ders ücreti 510 liraya düşmektedir. Öğretmenlerimizin reel gelirini artırmak için hazırladığımız Kanun Teklifi ile; ‘Ek ders ücretleri gelir vergisinden istisna tutularak öğretmen maaşlarının reel olarak artırılması, ek ders ücretlerinin gelir vergisinden istisna tutularak öğretmenlerin üst vergi dilimine daha geç girmesi sonucu öğretmenlerin yıllık maaş toplamının artırılması öngörülmektedir.”
(İHA)