Ş­i­d­d­e­t­ ­m­a­ğ­d­u­r­u­ ­g­ö­ç­m­e­n­ ­k­a­d­ı­n­l­a­r­a­ ­y­e­r­l­e­ş­i­m­ ­i­z­n­i­ ­-­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­

Ş­i­d­d­e­t­ ­m­a­ğ­d­u­r­u­ ­g­ö­ç­m­e­n­ ­k­a­d­ı­n­l­a­r­a­ ­y­e­r­l­e­ş­i­m­ ­i­z­n­i­ ­-­ ­H­a­b­e­r­l­e­r­ Jose Mendes Bota, şiddet mağduru göçmen kadınlara ülkedeki ikamet izinlerinin eşlerinin yasal statülerinden bağımsız olarak tanınmasına da yer verdiklerini söyledi

Avrupa Konseyi Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komitesi Başkanı ve Portekiz milletvekili Jose Mendes Bota, "Avrupa Konseyi Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddeti Önleme Sözleşmesi" çalışmalarında, şiddet mağduru göçmen kadınlara ülkedeki ikamet izinlerinin eşlerinin yasal statülerinden bağımsız olarak tanınmasına da yer verdiklerini, aralık ayındaki toplantıda sözleşmenin bu hükümlerinin karara bağlanmasını beklediklerini bildirdi.

Antalya Belek'teki Avrupa Komisyonu Parlamenter Meclisi (AKPM) Kadına Yönelik Şiddet Alt Komite Toplantısı'na katılan Bota, sözleşmesi çalışmalarının henüz tamamlanmadığını, sözleşmeye ilişkin aralık ayında yapılacak toplantıda göçmen kadınların durumunun ele alınacağını söyledi.

Bota, AKPM'nin önerisinin, "göçmen statüsünde olan ve eşlerinden şiddet gören kadınları korumak ve eşlerinin o ülkedeki yasal statüsünden bağımsız olarak onların korunmasını sağlayabilmek" olduğuna dikkati çekti.

Göçmen kadınların bulundukları ülkede üç açıdan "cezalandırıldığını" anlatan Bota, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birincisi göçmen kadınlar, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet mağdurları olarak şiddet görüyor. İkincisi zaten başlı başına zor bir durum olan göçmenlikle uğraşmak durumundalar. Yasa dışı göçmen statüsüne sahiplerse, yaşadıkları süreç ve sorunlar üçe katlanıyor. Çünkü göçmen kadınlar yasa dışı olmaları nedeniyle sınır dışı edilecekleri korkusuyla yaşadıkları şiddeti paylaşmıyor, aktarmıyor. Avrupa Konseyi Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddeti Önleme Sözleşmesi hazırlık sürecinde bizim önerimiz, şiddet mağduru göçmen kadınlara ülkedeki ikamet izinlerinin eşlerinin yasal statülerinden bağımsız olarak tanınması yönünde. Yine bir diğer düşüncemiz de özellikle mültecilerle ilgili Cenevre Sözleşmesi bağlamında, bu kadınların sığınma talepleri değerlendirilirken, şiddet boyutunun da dikkate alınmasıyla alakalı."

Jose Mendes Bota, şiddet mağduru göçmen kadınlara geçici yerleşim izni verilmesi yönünde de çalışma yapılabileceğini belirterek, bu çerçevede şiddet mağduru göçmen kadınlarla hükümetlerin ortak çalışabileceğini söyledi. Bota, "Üye devletler, bu kadınlarla işbirliğine gitmek suretiyle diğer suçların önlenmesi yolunda da çalışmalar yapabilecekleri için, bahse konu şiddet mağduru göçmen kadınlara geçici yerleşim izninin tanınması, aynı zamanda üye devletlerin işine yarayacak bir durum ortaya çıkaracaktır" diye konuştu.

Aralıktaki toplantıda bu konunun karara bağlanmasını beklediklerini kaydeden Bota, bu konvansiyonun üye ülkeler açısından yasal bağlayıcılığına da işaret etti. Bota, "Bahse konu konvansiyon, onaylayacak ülkeler için yasal açıdan bağlayıcı enstrümanlar içerecek. Dolayısıyla göçmen kadınların durumuyla ilgili hususların bu konvansiyon içinde yer almasının önemli olduğunu düşünüyoruz" dedi.

-YAPTIRIMLAR-

Bota, göçmen kadınlara şiddet uygulayan erkeklere yaptırımların da sözleşmeyle karara bağlanacağına işaret etti. Burada üye devletlerin, ceza kanunlarında bu suçların kapsamına ve cezaların hangi yoğunlukta olacağına karar vermesi gerektiğine değinen Bota, devletlerin kendi hükümranlıkları dahilinde ceza kanunlarına ilgili hükümleri koyarak bununla ilgili çalışmalar yapacaklarını, bu yaptırımların konvansiyon tarafından da önemsendiğini bildirdi.

-KÖTÜYE KULLANILABİLİR Mİ-

Jose Mendes Bota, bazı üye devletlerin ise göçmen kadınlara verilecek bu hakkın bazı kişilerce kötüye kullanılabileceğine dair endişeler bulunduğuna dikkati çekti. "Kuşkusuz bundan faydalanmaya çalışacak insanlar çıkacaktır" diyen Bota, şunları söyledi:

"Ama bu insanlarla gerçek mağdurlar arasındaki ayrımı yapabilmek çok önemli. Sırf bu düzenlemeyi kötüye kullanma ihtimali olan bir azınlıktan ötürü, gerçekten yardıma ihtiyacı bulunan mağdurları yardımdan mahrum bırakamayız. Bazı ülkeler bundan çekince duyuyor. Ama gerekli çalışmalar yapılarak, bu tür uygulamaların önüne geçilerek, düzenlemeye ihtiyaç duyan kişilere bu yardımı sağlamak mümkün olacaktır."

-TÜRKİYE'DEKİ DURUM-

Türkiye'de kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarını yakından izlediklerini de belirten Jose Mendes Bota, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle son yıllarda Türkiye'de kadına yönelik şiddetle mücadelede memnuniyet verici ilerlemeler kaydedildi, ancak birçok başka yerde olduğu gibi, halen yapılması gereken çok şey, kat edilmesi gereken önemli mesafeler var. Türkiye'nin insan kaçakçılığıyla ilgili konvansiyonu onaması gerçekten büyük önem taşıyor. Aynı zamanda yine eski alışkanlıklar veya gelenekler temelinde vuku bulan namus cinayeti veya erken yaşta evlilik hususunda da önemli çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, gerçekten kararlılıkla önemli çabalar ortaya koydu. İnsan ticaretiyle ilgili konvansiyonun onanması, kadına yönelik şiddetle mücadeleyle ilgili bu konvansiyon çalışmalarına faal katılımın devam etmesi ve bunun da onanmasının önemli olduğunu düşünüyorum."


Popular Articles

Latest Articles