Evlilikte karısından ya da kocasından gizli bunu yapanların başı fena halde derde girecek. Yargıtay'dan emsal niteliğinde karar çıktı. Bu durumu sakın göz ardı etmeyin. İşte Yargıtay’dan çıkan o karar…
Evlilik kararı alan çiftlerin aynı çatı altına girmesi ile birlikte alacakları kararda da ortak noktada buluşması gerekmektedir. Birlikte karısından ya da kocasından gizli olarak mal varlığını satanların başı dertte. Yargıtay’a taşınan dava ile birlikte Emsal niteliğinde bir karara imza atıldı. İşte Yargıtay’dan çıkan o karar…
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin kocanın malları elden çıkarmaya çalıştığı yönündeki iddiaları hukuka aykırı bulması ile birlikte dava bozuldu. Aydın'ın Didim ilçesinde gerçekleşen olay doğrultusunda bir kadının kocasının kayıtlı mülkü ve banka hesabındaki li birikimleri kısıtlamak için dava açması ile birlikte Bölge Mahkemesi davanın kabulüne karar vererek sanığın tasarruf yetkisini sınırlandırıldı.
Sana temyize giderken dosyayı inceleyen Gaziantep Bölge Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, davacının ekonomik hayatına tehdit altında olduğunu kanıtlayamayacağını ileri sürerek bölge mahkemesinden çıkan kararı bozdu.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, davanın temizliğini değerlendirerek davacının iddialarını doğru buldu. Yargıtay temyize ilişkin hükmün bozulması kararını verdi.
Yargıtay kararı kapsamında Türk Medeni Kanunu’nun 199. maddesine göre ailenin ekonomik ve kasının korunması veya evlilik birlikteliğinden doğan ekonomik yükümlülüklerin yerine getirilmesinin gerekli olduğu aktarıldı. Bu kapsamda eşlerden birinin talebi üzerine belirlenen mal varlığına ilişkin tasarrufların ancak eşin rızasıyla yapılabileceğine karar verildi.
Sınırlama kararı kapsamında ölçülü olması gerektiğinin altı çizilirken kararda, "toplanan delillerden, sanığın bu şikayet tarihinden yaklaşık yirmi gün önce başka bir malın değeri ile bağlantılı olarak malları devrettiği ve elden çıkarmaya teşebbüs ettiği anlaşılmaktadır. Sanığın tasarruf yetkisinin sınırlandırılması gerektiği anlaşılmıştır" tespitine yer verildi.
Karar kapsamında dosyanın boyutu göz önüne alınarak temyiz mahkemesinin kararının uygun olmadığı ifade edildi. Yargıtay tarafından verilen karar doğrultusunda "orantılı doktrinler söz konusu malvarlığının sınırlandırılmasını gerektirirken, yazılı gerekçelerle inkar kurallarının tesis edilmesinin bunların geçersiz kılınmasını gerektirdiği" ifadelerine yer verildi.