6 Şubat felaketinin izi ve açtığı yara aradan geçen 9 aya rağmen geçmemişken 'enkazdan yapılan dekor'la çekilecek olan 'Şahsi Meselemiz' filmi isyan ettirdi. Birçok temel sorunun çözülmediği, depremzedelerin travmalarının halen taze olduğu felaketin ortasına kurulan film seti sosyal medyada eleştirilerin hedefine oturdu, pek çok vatandaş setin durdurulması için paylaşımda bulundu.
50 bini aşkın vatandaşın yaşamını yitirdiği, şehirlerin yerle bir olduğu, travmaların aradan geçen 9 aya rağmen halen çok taze olduğu Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük hasarı alan kentlerin başında Hatay gelmişti. Pek çok temel sorunun aradan geçen süreye karşın çözülmediği bölgede Hataylılar gözlerinin önüne kurulan film setiyle şok yaşadılar.
Yönetmenliği Gürsel Ateş’in, yapımcılığını ise Bülent Durgun’un yaptığı ‘Şahsi Meselemiz’ adlı film için önceki gün Hatay’da enkazların ortasında çekime başlandı. Yaklaşık bir ayda tamamlanması planlanan filmin galası da 6 Şubat’ta Hatay’da yapılacak.
Eşini kaybeden depremzede bir kadının yaşadıklarını anlatacak filmin depremzedelerin hassasiyetlerini görmezden gelerek gözleri önünde travmalarını tetikleyecek biçimde çekilmesi sosyal medyada eleştirilere neden oldu.
Yapımcı Durgun’un filmin çekimlerine “7 buçuk aydır hazırlanıyoruz” demesi, oyunculardan Hilal Anay’ın “Eşini kaybetmiş birini canlandırıyorum. Sahneleri oynarken aslında oynamıyoruz, yaşıyoruz. Çünkü 50 metre ötemizde bu acıyı sekiz ay öncesinde sıcağı sıcağına yaşamış insanlarla birlikte çekiyoruz. Temas halindeyiz, çok yakınız. Sahne bittiğinde göz göze geliyorum ve o an bir oyuncu için bence tarif edilemez” diye konuşması öfkeyi daha da artırdı.
Birçok kişi, insanlar yakınlarının cenazelerine bile ulaşamamış, kalacak çadır, içecek su bulamamışken film hazırlıklarına başlanılmasını topa tuttu.
Tepkilerin ardından film ekibi sosyal medya hesaplarını gizlerken, Hataylı depremzedeler de bir imza kampanyası başlatarak, ‘yıkılan şehirlerini ve enkazlarını dekor olarak kullanan’ film ekibi ve yapımcısına çağrıda bulundu. Açıklama şöyle:
*Yaşadığımız bu felaketin belgesel niteliğinden uzak, bir film projesi halinde depremzedelerin ruh hali düşünülmeden; yıkılan şehrimiz ve enkazımız dekor malzemesi olarak kullanılan, gerçekliğimizin bir kurgu malzemesi haline gelme riski taşıyan bu film ekibinden ve yapımcısından bir özeleştiri veya açıklama bekliyoruz.
*Acılarımız hala taze ve travmalarımız her geçen gün tetiklenirken; depremzedelerin gözü önünde çekilen bu filmin tüm depremzedeleri derinden etkileyeceğini biliyoruz.
*Biz depremzedeler olarak, bu felaketin bir film olarak sunulmasından ziyade öznelerin deneyimleri ve mağduriyetlerinin şeffafça ortaya konulduğu bir belgesel niteliği taşıyabilecek bir işle ortaya konulmasını gerektiğini görüyoruz. İhmallerin giderilebilmesi ve şehrimizde bu tarz acıların tekrar yaşanmaması için yapımcıları bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz.
*Film projesinin aynı duyarsızlıkla devamına karar verildiği halde iptali için kamuoyu baskısı oluşturulacağını bilmenizi isteriz. Sesimizin ve gerçeğimizin duyurulmasından imtina etmeyeceğimizi, belgesel niteliği taşıyacak ve Hatay halkına katkı sağlayacak projelere canı gönülden destek vereceğimizi belirtmek isteriz.