H­E­S­­l­e­r­ ­k­a­n­s­e­r­ ­v­i­r­ü­s­ü­ ­g­i­b­i­ ­y­a­y­ı­l­ı­y­o­r­:­ ­K­u­ş­ ­d­i­l­i­n­i­n­ ­k­o­n­u­ş­u­l­d­u­ğ­u­ ­d­e­r­e­l­e­r­ ­ş­i­m­d­i­ ­r­a­n­t­ ­ç­u­k­u­r­u­ ­o­l­d­u­

H­E­S­­l­e­r­ ­k­a­n­s­e­r­ ­v­i­r­ü­s­ü­ ­g­i­b­i­ ­y­a­y­ı­l­ı­y­o­r­:­ ­K­u­ş­ ­d­i­l­i­n­i­n­ ­k­o­n­u­ş­u­l­d­u­ğ­u­ ­d­e­r­e­l­e­r­ ­ş­i­m­d­i­ ­r­a­n­t­ ­ç­u­k­u­r­u­ ­o­l­d­u­

Giresun Çanakçı'da hali hazırda dört HES varken UNESCO'nun kültürel miras listesinde yer alan Kuşköy'de beşincisi yapılmak isteniyor. Projeye ÇED onayı verilirken bölge halkı, derelerindeki suyun, ormanın ve ağaçların yok edileceğini belirtiyor. Projenin hukuka aykırı olduğunu belirten davanın avukatları, bölgedeki tarihi köprü ve tarihi kalelerin de zarar göreceğini vurguluyor. Kâr odaklı bir projenin hazırlandığını söyleyen avukatlar, "Neden insanlara yaşamı zehir ediyorsunuz?" dedi.

Giresun’un Çanakçı ilçesindeki Görele Deresi üzerinde yapılmak istenen hidroelektrik santraline karşı bölge halkının tepkisi sürüyor. Bölgede dört farklı Hidro Elektrik Santrali (HES) varken bu kez yapılmak istenen yeni HES projesinin UNESCO Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alan ‘kuş dilinin’ konuşulduğu Kuşköy'de olması amaçlanıyor.

Projeye dair Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlı tarafında Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu raporunun iptali talebiyle 14 Haziran 2022de açılan dava, bugün Giresun İdare Mahkemesi’nde görüldü.

Gazete Duvar'dan Fatih Saygın'ın haberine göre duruşmada söz alan köylülerden Hayrullah Şahin, ilçelerinde gerçekleşecek beşinci HES projesinin, bölge ikliminde yıkım yaratacağını dile getirdi. Dere üzerinde hali hazırda dört tane kurulu HES’in olduğunu kaydeden Şahin, “Bizim deremizin özelliği, Samsun’dan Sarp’a kadar olan akarsular içinde çok sayıda göl barındıran bir dere olması. Burada türü yok olmak üzere olan su samurları yaşıyor. Şu an bölgemizde yarım metre kar olması gerekirken bahar havası yaşanıyor. Mevcut HES’ler zaten iklimi bozdu. Başka enerji yöntemleri düşünsünler. Kolay para için bunu tercih ediyorlar. Bir kişi para kazanacak diye Çanakçı Vadisi mahvolacak” dedi.

Çanakçı Vadisi Çevre Koruma Platformu Başkanı Harun Şahin ise projenin çevreye etkisinin hukuka aykırı olduğunu söyledi. Şahin, “Verilen ÇED raporu bütüncül havza değerlendirilmeden yapıldı. Köylülerimiz, HES’e karşı. Biz keşif yapılmasını ve kararın ona göre verilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

İlçe halkından Osman Bilge de HES projesinin bölgedeki mikroklima ve biyoçeşitliliğe geri dönülmez zararlar vereceğini ifade ederek “Buraya kıymayalım. Bunun geri dönüşü yok” şeklinde konuştu.

Mahkemede söz alan köylülerin avukatlarından Remzi Kazmaz, mevcut HES projesinin bölge üzerinde bir yıkım olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

Projede bütüncül havza planlaması yok. Bakanlıktan bir Allah’ın kulu gelip bakmamış. Can suyu verilecek alanda yedi tane göl var. Bunlar tamamen kuruyacak. Projede suyun debisi 2018 verilerine göre alınmış. ÇED ise 2022 tarihli. Bu hukuka aykırı bir durum. Bölgede yer alan tarihi köprü ve tarihi kale patlamalardan zarar görebilir, HES projesinde yer almıyor. Aynı bölgede HES regülatörünün yapılacağı noktanın bitişiğinde içme suyu projesi var. Fakat bu da HES projesinde yok. Bu proje gördüğüm en eksik ve hatalı proje dosyası. Yürütmenin durdurulmasını kararını ve bölgede keşif yapılmasını talep ediyoruz.

Dava avukatlarından Gazi Dörücü de HES proje dosyasında çok büyük eksiklikler bulunduğunu yineledi. HES regülatör borularının bölgedeki evlerin yanından geçeceğini belirten Dörücü, “Bir sızıntı, bölgede felaket yaşatabilir. Sürdürülebilir kalkınma ile sürdürülebilir çevre arasında denge gözetilmelidir. Orada yaşayan insanlarla görüşülmeden, uzun süreli gözlem yapılmadan hazırlanan soyut bir proje. Çevrenin somut koşulları hiç dikkate alınmadan kar odaklı bir proje hazırlanmıştır. Kamu yararı bulunmamaktadır” dedi.

Duruşma sonrası Çanakçı halkı adına açıklamada bulunan avukat Remzi Kazmaz, mahkemeden keşif kararı çıkmasını beklediğini dile getirerek şunları söyledi:

"Dünyanın bir cenneti Karadeniz. O cennette, her dereye bir HES kuruluyor. Her derenin üzerinde bir kanser virüsü gibi oluşan HES’ler derelerimizdeki suyumuzu yok ediyor. Ağaçlar yok ediliyor, ormanlar yok ediliyor. İnsanlık gelecek kuşaklara hiçbir şey bırakamıyor. Bu yüzden derdimizi anlattık. Yarın buralarda yapılacak olan keşifle, her şey daha net ortaya çıkacak. Çünkü ortada bir proje var. Orada bakanlığın vermiş olduğu olumlu bir ÇED raporu var; hukuki değil. Neden insanlara yaşamı zehir ediyorsunuz? Sürdürülebilir çevre ile sürdürülebilir kalkınmayı bir araya getirip kamu yararı olan her şeye biz varız. Çevreyi tahrip ederek, doları alarak kalkınmayı kabul etmiyoruz. Doğayı bizim evimiz. Biz onlar gibi doğanın efendisi değil, parçasıyız. Alabalıklarımız, su samurlarımız, tarlamız, çayımız, fındığımız her şeyimiz bu suya bağlı. Çanakçı içme suyu insanlığın suyudur. Biz içme suyumuzu derelerde alıyoruz. Bırakın yakamızı, bırakın her dere üzerinde bir kanser virüsü gibi HES kurmayı.

Popular Articles

Latest Articles