Son zamanlarda uluslararası piyasalarda hisse senetleri ve emtia gibi yatırım araçlarının sert bir şekilde değer kaybetmeye başlaması, yatırımcıları ekonomik kriz veya durgunluk endişesiyle tedirgin ediyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) 10 yıllık hazine tahvillerinin faiz oranları son 16 yılın en yüksek seviyesine çıkarken, yatırımcılar güvenli bir liman olarak gördükleri doları tercih ediyorlar...
ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 5'e yaklaşırken, 30 yıllık tahvil faizi de yüzde 5,20'ye yaklaşıyor. Bu yükseliş, ikincil piyasada tahvil satışlarının hız kazanmasına neden oluyor. Aynı dönemde, hisse senetleri, altın, gümüş, platin ve paladyum gibi emtialar da değer kaybetmeye başlıyor.
Dolar, özellikle bağımsız yatırımcılar tarafından güvenli bir liman olarak kabul edilen bir para birimi olarak hızla değer kazanmaktadır. Dolar Endeksi (DXY), Euro, İngiliz Sterlini, Japon Yeni, Kanada Doları, İsviçre Frangı ve İsveç Kronu gibi altı önemli para birimine karşı değerini artırarak 107,20 seviyesine yükseldi.
Euro/dolar paritesi, 1,0440 seviyesinin altına inerek 1,05 seviyesine düştü. Paritenin aşağı yönlü hareketine devam etmesi halinde, 1,0120 seviyesine kadar gerileyebileceği öngörülüyor. Bu durum, Türkiye gibi Euro Bölgesi'ne (Avrupa) büyük ölçüde ihracat yapan ülkeleri olumsuz etkileyebilir.
MSCI Asya Pasifik endeksi son üç gündür düşüş yaşamakta ve temmuz zirvesine göre yaklaşık olarak yüzde 10 değer kaybına uğramış durumda.
Tahvil satışlarının artmasının bir nedeni, Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) dolar politikalarını daha fazla sıkılaştırabileceği beklentisidir. Bu gelişme, yatırımcıların risk iştahını azaltmakta ve büyük fonların gelişmekte olan piyasalardan çıkarak dolara yatırım yapma eğilimine girmelerine yol açmaktadır.
ABD'de 30 yıllık tahvil getirisi, 2007 yılından bu yana ilk kez yüzde 5'i aştı. Aynı şekilde, Almanya'da 10 yıllık tahvil getirisi de 2011 yılından beri ilk kez yüzde 3 seviyesini test etti. Tahvil volatilitesini ölçen ICE BofA MOVE endeksi, mayıs ayından bu yana en yüksek seviyesinde bulunuyor.
HSBC Holdings Stratejisti Steven Major, "ABD'deki artan tahvil faizleri, diğer bölgeler ve sektörler için endişe kaynağı haline geliyor" şeklinde bir değerlendirme yapıyor. Bu gelişmeler, dünya genelindeki piyasalar üzerinde yakından izleniyor ve yatırımcılar için belirsizlik oluşturuyor.