Çocuk ve gençlik zamanlarımızın yazarı Gülten Dayıoğlu, Azerbaycan’da, Odlar Yalu Üniversitesi’nde “Niçin kitap okumalıyız?” ve “Ana dilimize nasıl sahip çıkmalıyız?” konulu bir konuşma yaptı.
Gülten Dayıoğlu, Odlar Yalu Üniversitesi’nin davetlisi olarak Azerbaycan’daydı. Burada Azericeye çevrilen kitabı Mo’nun Gizemi’ni imzaladı ve bir de konuşma yaptı. Konuşmasında, “Niçin kitap okumalıyız?” ve “Ana dilimize nasıl sahip çıkmalıyız?” sorularına açıklık getirdi…
İşte Gülten Dayıoğlu’nun konuşmasından kesitler…
- Niçin kitap okumalıyız?
İnsanoğlu maddi ve manevi yapısı nedeniyle çift yönlü beslenmek durumunda. Bedensel varlığımız için üç öğün beslemeyi hiç aksatmıyoruz. Çünkü "midemiz zil çalıyor”. Biz de bu açlık dürtüsünü algıladığımızda hemen beslenmeye girişiyoruz. Bebeklikte başlayan bu beslenme dürtüsü ile yiyip içiyor, büyüyüp gelişerek sağlıklı bir bedene sahip oluyoruz. Manevi "tinsel" yapımız da aç aslında. Yazık ki, o bölüm, açlığını belirtecek bir dürtüye- ”bilince" sahip değil.
Çocukluktan başlayarak, ebeveynler yavrularının tinsel yapısını da beslemeye gayret ediyorlar. Örgün öğretim kurumları yani okullar, bu doğrultuda can simidi. Ama buralarda belli bilim dallarıyla ilgili bilgilerle beslenmek durumunda öğrenciler. Bu çaba yeterli değil. Çünkü diploma edinmeye, meslek sahibi olmaya yönelik olan bu bilgi birikimi, kişi çift diplomalı ya da yüksek lisans eğitimi almış da olsa hayat başarısı için yetmiyor. Başka bir deyişle bilgi, eğitimle tamamlanıp harmanlanmadıkça kişinin eksik kalmasına neden oluyor. Tinsel yani zihinsel, ruhsal ve duygusal yönden gelişmedikçe insan, tek kanatlı kuş gibi oluyor. Diplomalı işsizler yığınağı, işte bu sadece bilgi birikimiyle beslenmiş, ama hayatın altın anahtarı eğitimle ikinci kanatlarını oluşturamamış, tek kanatlı kişiler.
(Üniversite öğrencileri ile)
Eğitimin en etkin yolu, bize hayatı anlatan sosyalleşmeyi, açıkçası "hanyayı konyayı" öğreten, insanın içindeki alacayı açığa vuran, sözcük dağarcığımızı zenginleştirip ana dilimize işlerlik kazandıran kitaplar okumak. Hayal kurma yetisi, sorunları tanıma, çözümlerle yüzleşebilmek için yine kitap okumak gerekiyor. Romanlar, öyküler, şiirler, tiyatro oyunları vb. hayat okulunun ders kitapları değerindedir. Kitaplar benim gözümde “yaşam koçu’dur.”
(Rektör Prof. Ahmed Valiyev ile)
- Ana dilimize nasıl sahip çıkmalıyız?
Bilindiği gibi toprak, bayrak ve dil; ulusça varoluşumuzun olmazsa olmaz değerleridir. Bunlardan biri çözülüp dağılırsa, öteki değerler de yıpranıp çökmeye başlar. Bizler ancak bu üç büyük değerle ulus olabiliriz. Bu nedenle dilimize sahip çıkma bilinci edinmemiz, en önemli görevimiz. Dil, insanın toplumsal kimlik kazanmasında göbek bağıdır. Anamızın içinde oluşup göbek bağıyla beslenerek insana dönüşüyoruz. Dünyaya geldiğimizde bu bağ yok oluyor. Ama hemen ikinci bir bağ oluşmaya başlıyor tinsel varlığımızda; o da dil. Toplum içinde birey olarak beşikten mezara varlığımızı geliştirip dönüştürerek, yaşayabilmemizi dilimiz sağlıyor. Bu aşamada bize en büyük desteğin kitaplardan geldiği gerçeğini hiçbir zaman göz ardı etmemeye özen göstermek durumundayız. Bitki olmadığımıza göre…
(Atatürk ve eserleri bölümü)
Gülten Dayıoğlu'ndan 2019 mesajı:
Tüm okurlarımı sevgiyle selamlıyor, Yeni yılda sağlık, barış ve esenlikler diliyorum.
Teşekkürler Gülten Dayıoğlu...
*
Instagram: biyografivekitap