Sosyal medya kullanımlarımız, beynimizin işleyiş biçimini tahmin ettiğimizden çok daha fazla etkiliyor, değiştiriyor. Alışkanlıklarımız, artık birçoğumuzun muzdarip olduğu dikkat dağınıklığına yol açıyor, dikkat dağınıklığı ise alışkanlıklarımızı etkiliyor. Kısacası bir döngüye giriyor.
“Bunun iki farklı video oynatılan TikTokok ya da Reels’la ne ilgisi var?” dediğinizi duyar gibiyiz. Birazdan sebebini öğrenince ne kadar mantıklı olduğunu göreceksiniz!
Günümüzün yaşam şekli ve sosyal medya kullanımlarımız ister istemez bizi, dikkat eksikliği probleminin içine çekiyor. Dikkat eksikliğinden muzdarip kişilerin %85-90’ının frontal lobunun (ön beyin) çalışma hızı, dikkatini verdikten çok kısa bir süre sonra düşmeye başlıyor.
Yani eğer dikkat eksikliğiniz varsa bir videoyu izlemeye başladıktan 5-10 saniye sonra dikkat eksikliği devreye giriyor. Videoda söylenenler, olup bitenler anlamını yitiriyor ve bir süre sonra ne anlatıldığını fark etmiyorsunuz bile.
Dikkat Süremizin Bir Japon Balığından Bile Düşük Seviyeye İnmesinin Nedenini Öğrenince "Bu Noktaya Ne Ara Geldik!" Diyeceksiniz
Alta başka bir video koyulduğunda beyin, üstteki videoyla olan bağlantısını koparsa da alttaki videoda kalmaya devam ediyor. Böylece üstteki videoyu izlemesek bile dikkat seviyemiz o an yüksek olduğu için duyduklarımızı anlamaya devam ediyoruz.
Kısacası dikkatimizi yalnızca bir uyaranın üstünde toplayamadığımızda bize, başka bir uyaran gösterilerek dikkatimizi o uyaranın üstünde toplamamız sağlanılıyor. Böylece videoyu daha uzun süre izleyebiliyoruz.
Araba yarışı videolarında; araba sürekli parkurları geçiyor, diğer arabalarla yarışıyor, görevler tamamlanıyor. Böylece beynimiz gerekli dopamini salgılıyor ve dikkatimizi sürdürmemize destek oluyor.
Aynı şekilde ASMR (çeşitli sesler ya da görsellerle bizi tetikleyerek beynimizi rahatlatan ve “gıdıklayan” içerikler) videolarında da beynimiz dopamin salgılıyor ve o anda kalmamızı çok daha kolay hâle getiriyor.