Vefatının ardından yıllar geçse bile gönüllerimizde taht kurmaya hala devam eden Kemal Sunal, oynamış olduğu onlarca filmde izleyenlerin yüzünde gülücükler açtırmaya devam ediyor. Her filmde bambaşka bir karakterle karşımıza çıkan Kemal Sunal, bizleri güldürdüğü kadar anlattığı toplum hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlıyor.
Güldürecek, güldürürken düşündürecek birbirinden kaliteli Kemal Sunal filmleri seçkisi hazırladık.
Bekçi olarak atandığı mahalledeki insanlara eziyet çektiren muhtar, manav, fırıncı ve bakkala karşı mücadele etmeye başlayan Şaban, esnaf tarafından polise şikayet edildikten sonra küçük bir yanlış anlaşılma olur ve İçişleri Bakanı'nın yeğeni zannedilir. Bu yanlış anlaşılma "sayesinde" dedikleri dikkate alınmaya başlayan Şaban, işi bir tık ileriye götürür hedefini sanayi atıkları için kanalizasyon yaptırmayan fabrika sahibine yöneltir.
Kemal Sunal’ı bu filmde adından da anlaşıldığı üzere Apti rolünde görüyoruz. Afişlerini astığı ünlü şarkıcıya aşık olan Apti, bir gün bu kadını dinlemek için gazinoya gider. Maddi durumundan dolayı bu aşkın imkansız olduğuna inanırken gazinoda yine bir yanlış anlaşılma olur ve Apti, urfalı zengin Apti zannedilir ve hürmet görmeye başlar.
Kibar Feyzo, o zamanın toplumu hakkındaki eleştirileri ve gerçeği yansıtması sayesinde bizi güldürürken aynı zamanda iki kere düşünmemizi sağlıyor. Köyde bir düğünde köy ağasına yanlışlıkla yapmış olduğu saygısızlıktan sonra köyden sürülen ve İstanbul’a gelen Feyzo, şehirdeki yaşamı görünce köydeki insanların köle muamelesi gördüğünü anlar ve köyüne geri dönüp insanlara bazı şeylerin yanlış olduğunu öğretmeye çalışır.
Kemal Sunal, bu filmde sevdiği kızla evlenmek isteyen ancak başlık parası bulamayan fakir İbo’yu canlandırıyor. Başlık parasını denkleştirmek için İstanbul’a gelen İbo, ailesinden yeteri kadar ilgi göremeyen minik bir kız olan Güllüşah’la karşılaşır. Ailesinden biraz ilgi görmek umuduyla İbo’ya “beni kaçır fidye iste” diyen küçük kızla yaptıkları bu plandan sonra işler karmakarışık bir hal almaya başlar.
Bugüne kadar Kemal Sunal’ın oynadığı en komik filmlerden biri olan Çöpçüler Kralı’nda Apti, çöpçülük yaptığı mahallede temizliğe giden Hacer’e aşık olur, ancak maddi durumunun bu aşka engel olacağını bilir. Esnafa zorbalık yapan zabıta amirinin de Hacer’i sevdiği ortaya çıktıktan sonra iyice umutsuzluğa kapılan Apti’nin şansı, bir gün yanlışlıkla girdiği gazino sayesinde tersine döner. Filmi izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Ailesiyle yaşadığı apartmanda kapıcılık yapan Seyit, apartmanda olan biten her şeyi kendi lehine kullanır ve kısa zamanda bütün daire sakinlerini parmağında oynatmaya başlar. Eline geçen her fırsatı değerlendirerek köşeyi döner ve apartmanın %51’ini satın alacak hale gelir.
Gerçekten de başarılı bir kadroya sahip olan bu film, 19. yüzyılda Mısır’da geçmektedir. Tellioğlu ve Seferoğlu aileleri, Yeşil Vadi’ye sahip olabilmek için bitmek bilmeyen bir mücadele vermeye başlar. Bir türlü paylaşılaman bu Yeşil Vadi’yi ele geçirmek isteyen aileler torpilden yararlanabilmek için İskenderiye’nin en büyük devlet memuru olan Daver Bey’in kızı Leyla’yı gelin olarak almak isterler.
Sürekli yanlış anlaşılmaların olduğu, kişilerin birbirleriyle karıştırıldığı bu filmi biz ne kadar anlatmaya çalışırsak çalışalım kafanız karışacaktır. En basit haliyle Osmanlı döneminde denizci olan Ramazan ve Şaban’ın maceralarını anlatan bu filmi en kısa zamanda izlemenizi öneriyoruz.
Bu filmi her ne kadar duymayanın kalmadığını düşünsek de hafızalarımızı yenilemekte fayda var. Usta oyuncu Münir Özkul’un müdür olarak atandığı Özel Çamlıca Lisesi’nin haylaz sınıfı 6-B sınıfıyla verdiği eğlenceli ve birbirinden komik mücadeleleri anlatan bu film, Türk filmlerinin en efsane yapımlarından biri.
Kemal Sunal, bu filmde karşımıza biraz aptal olan Salako ile çıkıyor. Sevmediği bir adamla evlendirilmek üzere olan köy ağasının kızı Emine’yle birlikte dağlara kaçan Salako, Emine’ye aşıktır ancak ne yazık ki aşkı karşılıklı değildir. Emine Salako’nun aşkını fırsat bilip onu kaçmak için kullanmıştır ve eski aşkı Hamido’ya geri dönmek ister. Hamido’dan karşılık bulamayınca Salako Hamido’yu öldürür ve kendini bir anda kasabanın eşkiyası olarak bulur.
Sarı Kavak ve Uzun Kavak köyleri, baraj projesinde kamulaştırılacak bölgerdendir ve bu bilgi gizli tutulması gerekirken komisyonda olan uyanık biri bu bilgiyi bir holdinge satar. Holding sahipleri bu haberi duyduktan sonra köylülerden evlerini ucuza satın alıp devlete pahalıya satmak ister. Köyde inatçı bir karakteri canlandıran Kemal Sunal, köyün ağasının kızına aşıktır ve her hafta kızı istemeye gitse de babası bir türlü kızını Bayram’a vermez. Bu olaydan sıkılan Bayram, köyün ağasına “kızını vermek için bir gün sen ayağıma geleceksin” diye kehanette bulunur ve film, holding sahiplerini köylülerin evini tek tek ziyaret ederken Bayram’ın kehanetinin yavaş yavaş gerçekleşmesini konu alır.
Kemal Sunal, bu sefer oynadığı rolde güldürmekten çok hüzünlü bir hikayeyi yansıtıyor bizlere. Geçimini Ankara’da bir pavyonda klarnet çalarak sağlayan Mehmet, üç çocuğuna ve karısına bakmak zorundadır. Yaşadığı bütün zorlukların üstüne bir de oturdukları gecekondunun bir müteahhite satılması eklenir. Film, derdine dert eklenen Mehmet’in gece gündüz demeden para kazanmaya çalışmasını ve ailesini geçindirmek için gösterdiği çabaları ele alıyor.
Köyde, yanyana yaşayan iki komşu hayvanlarının bahçelerine dadanmasının ardından birbirine dava açarlar. Ancak bu dava tam 7 yıl sürer ve kim kime neden dava açtı kim suçluydu her şey karmakarışık bir hal alır.
Akıl hastanesinden bir şekilde kaçmayı başaran iki deli, bir kasabanın kaymakamlık binasına saklanırlar. Kasabanın kaymakamı ise görevinden yeni ayrılmıştır ve yeni kaymakam yoldaki karlar eridikten sonra kasabaya gelebilecektir. Bu durumu fırsata çeviren iki deli, kendilerini kasabanın yeni kaymakamı ve hakimi olarak halka yutturmayı başarır. Ne gariptir ki kasabadaki bütün problemler bir bir çözülmeye, suçlular disiplinli bir şekilde cezalandırılmaya başlanmıştır.
Milyarder bir işadamı olan Hilmi Tok, geçirdiği bir kaza sonucunda hayatını kaybeder ve bütün mirası köyde davulcu olan Bayram’a kalır. Akrabalarının bu mirası ele geçirmek için çevirdikleri oyunları gören Bayram, kimseye güvenemeyeceğini anlar ve bu sırada kim olduğunu bilmeden kendisi hakkında aşağılayıcı haberler yazan gazeteci Suna’ya aşık olur. Gerçekleri öğrenince uğradığı hayal kırıklıklarına dayanamayan Şaban, akıl hastanesine yatırılır.
Sevdiği kız Hüsniye’yi tavlayabilmek için çeşitli belalara bulaşan Hüsnü’nün çabaları bir türlü yanıt vermemektedir. Mahallede yaşanan bir çatışmada gerçekleşen cinayetin sorumluluğu Hüsnü’nün üzerine kalınca, Hüsnü’nün adı “yedi bela Hüsnü”ye çıkar. Mahalledeki bir arazide gözü olan Malik, kimseden korkusu olmayan zorba bir insandır, kimse de Malik’in karşısına çıkmayı göze alamaz. Arkadaşlarının gazına iyice gelen Hüsnü, kendisini kanıtlamak için gördüğü bu fırsatı geri çevirmez ve Malik’in karşısına dikilir.
Osmanlı döneminde geçen bu film, genelev tarzı bir yer işletmeye başlayan Nigar’ın hayatını konu alıyor. Kendisini bu yola düşürenlerden intikam almaya yemin eden Nigar, çeşitli planlar ve tuzaklar kurarak masumiyetini geri kazanmaya çalışır.
Aziz Nesin’in aynı adlı eserinden uyarlanan bu film, milletvekili mesleğinden men edilen ahlaksız ve üçkağıtçı bir adam olan İbrahim Zübükzade’nin hayatını konu alıyor. O dönemdeki siyasi sorunları eğlenceli bir dille anlatan Zübük, siyasetçilerin yaşadıkları yozlaşmayı başarılı ve komik bir şekilde ele alıyor.
Elbette listeye eklenmesini istediğiniz daha nice Kemal Sunal filmi vardır. Siz de önerilerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.