Bilim insanları evrende “uzaylı” yaşamı bulma konusunda en iyi şansımız olabilecek bir gezegen keşfettiler.
Uluslararası bir bilim ekibi NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu'nun (JWST) gözlemlerini kullanarak LHS 1140 b adı verilen bir “öte gezegenin” yani güneş sistemimiz dışında, bir başka güneşi olan bir gezegenin atmosferini analiz etti.
Bu analizler de gezegenin sıvı su okyanusuna ve hatta nitrojen bakımından zengin bir atmosfere sahip olabileceğini doğruladı. Bu da bu yeni gezegenin tıpkı Dünya gibi bir atmosfere sahip olabileceğini gösteriyor.
Uzayda yaşanabilir gezegenler arayan James Webb Uzay Teleskobu'nun bulduğu yeni "süper Dünya'yla" ilgili çalışmalar büyük umut doğurdu...
DÜNYA GİBİ BİR ATMOSFERE SAHİP OLABİLİR
Bilimsel çalışmanın yazarlarından Charles Cadieux bu yeni keşfi “Şu anda bilinen tüm ılıman dış gezegenler arasında LHS 1140 b, bir gün güneş sistemimizin ötesindeki yabancı bir dünyanın yüzeyinde sıvı su olduğunu dolaylı olarak doğrulamak için en iyi şansımız olabilir” sözleriyle anlatıyor.
Uzaylı yaşamının neye benzeyeceğini tam olarak bilmesek de, bilim insanları hayatta kalmak için sıvı halde suya ihtiyaç duyacağından neredeyse eminler.
LHS 1140 b öte gezegeni Cetus takımyıldızında Dünya'dan 48 ışık yılı uzaklıkta yer yer alıyor. Bu da onu, suyun sıvı olarak bulunabildiği bölge- içinde var olan en yakın komşu gezegenimiz yapıyor.
LHS 1140 b adı verilen gezegende tıpkı dünyaya benzer bir atmosfer ve yaşam kaynağı olacak bol miktarda su olabilir
Bu öte gezegen Dünya'nın yaklaşık altı katı kütleye sahip ve kendi güneşine suyun potansiyel olarak oluşabileceği kadar uzak bir mesafede. Bu yeni süper gezegenin güneşi bizim güneşimizin beşte biri büyüklüğünde küçük bir kırmızı cüce yıldız.
Yakın zamanda yapılan analizler, öte gezegenin kendi büyüklüğündeki bir nesnenin olması gerekenden önemli ölçüde daha az kütleli olduğunu göstermiştir.
NASA'nın sitesinde de yer alan gezegenin kendi güneşinin etrafındaki bir turu 27,4 günde tamamladığı söyleniyor
“YA MİNİ NEPTÜN YA DA MEGA DÜNYA”
Bunun iki anlamı olabilir: LHS 1140 b ya çoğunlukla dönen gazdan oluşan bir “mini-Neptün” ya da sıvı veya donmuş suyla kaplı bir “Mega-Dünya”.
Durumun ne olduğunu belirlemek için araştırmacılar JWST ile Hubble ve Spitzer gibi diğer uzay teleskoplarından elde edilen verileri birleştirerek LHS 1140 b'nin ilk atmosfer analizini yaptılar.
Bazı moleküller ışığın farklı dalga boylarını bloke ettiğinden, gezegenden geçen ışığın frekanslarını ölçerek orada hangi kimyasalların mevcut olabileceğini öğrenebiliriz.
Analizler, LHS 1140 b'nin gazlı bir mini-Neptün'den ziyade kayalık bir çekirdeğe sahip bir 'su dünyası' ya da 'kartopu' olma ihtimalinin çok daha yüksek olduğunu gösteriyor.
KOCAMAN BİR SU DÜNYASI
Daha da heyecan verici olanı, ilk analizler dış gezegenin tıpkı Dünya'daki gibi kalın bir atmosfere bile sahip olabileceğini gösteriyor.
Bu da gezegene yıldızından gelen ısıyı tutma konusunda çok daha büyük bir yetenek kazandıracak ve istikrarlı bir iklime sahip olma olasılığını artıracaktır.
Bu da yaşamın varlığı için tüm önemli faktörler anlamına geliyor. Yani keşfedilen bu gezegen yıllardır aradığımız uzaylıları saklıyor olabilir!
Makalede çalışan Michigan Üniversitesi'nden gökbilimci Dr. Ryan MacDonald şöyle diyor: 'Yaşanabilir bölge kayalık veya buz zengini bir öte gezegende ilk kez bir atmosfere dair ipucu görüyoruz.
Tüm bu bulgular bulunan gezegenin güneşinden gelen sıcaklığı koruyacak ancak zararlarını geçirmeyecek bir atmosferi, havası ve hatta suyu olduğunu destekleyecek noktada.
Yapılan atmosfer ve gaz analizleri gezegenin tıpkı dünya gibi yaşamı oluşturaca koşullara ya da uzaylı yaşantısına evsahipliği yapabilecek su ve havaya sahip olabileceğini ortaya koydu
UZAYDA YAŞAMIN KAYNAĞI BURASI OLABİLİR Mİ?
Tıpkı Ay'ın Dünya etrafındaki yörüngesi gibi, LHS 1140 b de eşzamanlı bir yörüngeye sahip, yani bir tarafı sürekli olarak yıldızından uzağa bakıyor.
Araştırmacılar dış gezegenin büyük olasılıkla donmuş bir “kartopu” olduğunu düşünürken, bu durum yıldız tarafından ısıtılan tarafta sıvı su olabileceği anlamına geliyor.
Araştırmacılar bunun, potansiyel olarak yaşamı destekleyebilecek bir gezegeni incelemek için eşsiz bir fırsat olduğunu söylüyorlar.