, vücut ısısının sabit tutulmasını sağlayan fizyolojik bir olaydır. Günde ortalama 100 CC ter salgılanır. Bu miktar hava sıcaklığının arttığı günlerde 1,5 litreye kadar ulaşabilir. Ancak bazı insanlarda bu terleme oranı diğerlerine kıyaslandığında daha yüksektir. Günlük hayatı olumsuz yönde etkileyen bu ter bezlerindeki artış aslında birçok hastalığında habercisi olabilir.
Terleme, sağlıklı bir bedenin dış dünyaya verdiği en önemli reaksiyonlarından biridir. En çok avuç içi ve koltuk altında bulunan ter bezlerinin vücuttaki sayısı yaklaşık olarak 2-3 milyona yakındır. Sodyum, potasyum, su, üre ve klor gibi maddelerden oluşan terin içinde bulunan organik madde miktarı arttıkça kokusu da kötüleşir. Stres, korku, panik, heyecan gibi duyguların yaşandığı anlarda ve çevresel faktörlerin etkisiyle kişilerin ter bezlerinin çalışması oldukça normaldir. Ancak normal durumların dışında aşırı terleme meydana gelebilir. Bu nedenle terleme sorunun altında yatan nedenin iyin bir şekilde araştırılması ve kontrol altına alınabilmesi için tedavi edilmesi gerekir.
Vücut kendini serinletmek için ter üretir. Vücut ısısının yükselmesine sebep olan herhangi bir durumun neticesinde sinir sistemi ter bezlerini otomatik olarak harekete geçirir. Aşırı terleme (hiperhidroz) olarak isimlendirilen hastalık ise çevresel ve vücudunun ısı kontrolünden bağımsız olarak bireyin fazla oranda terlemesine işaret eder. Aşırı terleme bölgesel veya seconder olarak iki gruba ayrılır. Bölgesel aşırı terleme genellikle koltuk altı, avuç içi, ayak tabanı, baş ve boyun çevresinde görülür. Seconder terleme ise büyük bir çoğunlukla hormonal hastalıklardan kaynaklanır.
Seconder hiperhidrozis ise genellikle başka hastalıklar sonucu yaşanabilmektedir. Bu durum genellikle hormonal, nörolojik, enfeksiyonel, kalp damar hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları ve ilaçlardan kaynaklanabilir. Bu hastalıkların başlıcaları şunlardır:
Aşırı terleme kişilerin hayat seviyelerinin düşmesine neden olur. Bölgesel terleme sorunu daha sık kendisini gösterir. Yemek yerken terleme durumu olarak bilinen Frey Sendromunun tıpta ayrıca yeri vardır. Nedeni tam olarak bilinmemekle beraber sinir sisteminin uygunsuz tepki vermesi sebep olarak gösterilir.
Aşırı terlemenin belirtileri, şiddetine ve günlük hayata olan etkisine göre çeşitlilik gösterir. Aşırı terleme sorunu dönemsel olarak ortaya çıkabilir ve aynı şekilde kaybolabilir. Ancak aşırı terleme belirtileri genel olarak özetlenmiştir:
Kişilerde aşırı terlemeyle birlikte yüksek ateş, göğüs ağrısı, nabızda artış, nefes darlığı ve aniden yaşanan kilo kaybı gibi belirtiler varsa çok acil bir şekilde doktora başvurmaları gerekir. Çünkü bu durum aslında bedenin ciddi anlamda tehlike işareti verdiğini gösterir.
Belirli bölgelerde (eller, ayak, koltuk altı) olan aşırı terlemeler torakoskopik sempatektomi yöntemiyle yok edilebilir. Bu metod özellikle el ve koltuk altı terlemelerinde kalıcı çözüm sağlar. Koltuk altından açılan 1 santim kadar küçük 1-2 delikten girilen kamera ve küçük aletlerle işlem gerçekleştirilmektedir. Laparoskopi gibi bir yöntemdir. Operasyon genel anesteziyle uygulanır. İşlem süresi yaklaşık 45 dakikadır. Ameliyatın etkisi hemen ortaya çıkar. Hasta uyandığında elleri kuru ve sıcaktır. Operasyon sonrası hasta genellikle bir gece kadar hastanede kalır. Ameliyat sonrası çok az rahatsızlık verir. Deri kıvrımları içinde kaybolacak kadar çok küçük bir iz bırakır. İyileşme bir veya birkaç gün gibi kısa bir sürede olur ve hastaların çoğu bir haftada normal çalışma düzenlerine dönerler. Bu yöntemle el terlemesinde yüzde 99, koltuk altı terlemesinde yüzde 90 başarılı sonuç alınmaktadır. Bu sinirlerin terleme dışında fonksiyonu olmadığı için ameliyatın felç oluşturma, his kaybı, refleks azalması gibi etkileri olmaz. Bu yöntem el terlemesi için yapıldığında hastaların yüzde 25'inde ayak terlemesi de kaybolmaktadır.