Güneşlenme gibi dış etkenler ve zayıf beslenme gibi iç etkenler ciltte birçok soruna neden olabiliyor ve bu sorunların ciltte oluşturduğu hasarları zamanında fark edebilmek büyük önem taşıyor.
Donuk, daha fazla kırışık ve kurak... Stresli cilt böyle görünür. Nedenler birden fazla olabilir ve korunmasız güneşlenme gibi dışarıdan veya zayıf beslenme gibi içeriden kaynaklanabilir.
Cildin stresli olması ne anlama gelir? Cilt, savunma mekanizmaları bozulduğu ve erken yaşlanma belirtileri gösterdiği için farklı hasarlarla baş edemez hale gelir ve cilt hasarları zamanla büyük sorunlara dönüşür.
Bu hasarlar en erken nasıl tespit edilir? İşte, ciltte strese işaret edebilecek belirtiler.
Genç ciltte belirtiler şunlardır:
- Yeterli sıvı tüketmeme veya uzun saatler ekranlara maruz kalma nedeniyle kuruluk ve Transepidermal su kaybı.
- Artan vazodilatasyon (damar genişlemesi) nedeniyle renklenme.
- Şiş gözler. Çok önemli bir genetik faktöre sahip olmalarına rağmen, kötü beslenme, uykusuzluk ve ekranlara maruz kalma bu durumu daha da kötüleştirebilir.
- Radyasyona maruz kalma, kötü beslenme veya su kaybından kaynaklanan iltihaplanma.
-Cilt bariyerindeki dengesizliğin neden olduğu parlaklık eksikliği.
- Çevre, stres veya sürekli maske/yüz maskesi kullanımından kaynaklanan sivilceler.
- Fark edilmeye başlayan ince kırışıklıklar.
Olgun ciltte belirtiler şunlardır:
- Parlaklık eksikliği. Bu vakalar genellikle sarımsı bir ton gösterir.
- Artan cilt sarkıklığı, doğal nem kaybı nedeniyle cildin yoğunluğu azalır.
- Hafif grimsi ton.
- Nemlendirici maddelerin azalması nedeniyle kuruluk ve yumuşaklık kaybı.
- Göz çevresinde koyu halkalar görülebilir. Mikrosirkülasyon (kılcal damarlardaki kan dolaşımı) etkilendiğinde, ilk belirti gösteren bölge tam olarak göz çevresidir ve koyu halkalar ve torbalar ortaya çıkar.
- Ciltte kızarıklıklar.
Bu cilt hasarları iç veya dış nedenlerden kaynaklanabiliyor.
Düşük kaliteli besinler veya aşırı işlenmiş gıdaların yüksek tüketimine bağlı olarak diyetteki dengesizlikler, yetersiz sıvı tüketimi ve cilt reaksiyonlarına neden olan hormonal dengesizlikler, stres veya anksiyete, melatonin ve kortizolün hormonal salgılanmasını değiştiren uyku düzensizliği gibi birçok iç etkenler ciltte hasara neden olabilir.
Dış nedenler arasında ise bağışıklık sistemini etkileyen ve cilt savunmasını azaltan yorgunluk, kirlilik, sigara, güneşe maruz kalma (oksidatif strese ve hücre yaşlanmasına neden olur) ve uzun süre ekran kullanımı bulunur.
Bu durumu tersine çevirmek için en önemli olan şey, bağışıklık sistemini güçlendirmek, mikrobiyotayı dengelemek, su seviyelerini korumak, serbest radikallerle savaşmak için besinler ve antioksidanlar tüketmek ve her zaman bir cilt uzmanına danışmaktır.
Cildinize yapacağınız, aşağıdakileri içeren eksiksiz bir yüz bakımı rutini de oldukça önemlidir:
Çift temizlik: Makyaj yapan insanlar için gereklidir. İlk adımda tüm makyajı bir makyaj temizleyici ile çıkarın ve ardından cildi bir yüz temizleyici ile sterilize edin. Ardından temizleme sırası gelir ve ürün her cilt tipine göre değişir.
Nemlendirin, tıkanıklığı giderin ve onarın: Her cilt biyotipi için gerekli çözümlere sahip losyonlar, serumlar ve kremler vardır. Olgun cilt durumunda, yaşlanma karşıtı kremlerin kullanılması tavsiye edilir.
Güneş ve mavi ışık koruması: Mevsimlerden bağımsız olarak yıl boyunca güneş kremi kullanın. Cihazların mavi ışığına koruma eklemek, ekranların önünde geçirdiğimiz uzun saatler nedeniyle bir başka önemli tedbirdir.
Peeling ve maskeler: Daha derin bir temizlik için haftada bir peeling uygulayın. Ayrıca iyi bir nem ve besin desteği için maske uygulamasını da rutininize ekleyebilirsiniz.
Cildi iyi durumda tutmak için dokuları yenilemenize, cilt hücreleri oluşturmanıza ve serbest radikallerle savaşmamıza yardımcı olan yiyecekler tüketmeniz büyük önem taşıyor.
İşte cilt sağlığı için diyetinize eklemeniz gereken 5 besin grubu:
B Grubu Vitaminleri
B vitaminleri enerji verir, bağışıklık sistemini korur, saç ve tırnakları güçlendirir ve yenilenmesini sağlar. B vitaminleri ayrıca cilt dokularının hücresel yenilenmesine müdahale eden metabolizmanın büyük bir aktivatörüdür. B vitaminleri vücutta depolanmaz, besin kaynaklarından düzenli olarak alınması gerekir. Tam tahıllar, kırmızı et, tavuk, yumurta ve süt ürünleri, baklagiller, kuru yemişler ve yeşil yapraklı sebzelerde iyi miktarda bulunur.
E ve A Vitaminleri
Vücut dokusunu serbest radikallerin neden olduğu hasarlardan koruyan iki antioksidandır. Bu serbest radikaller hücrelere, dokulara ve organlara zarar verebilir ve yaşlanma ile ilgili belirli koşullarda rol oynadığı bilinmektedir. Bitkisel yağlar, kuru yemişler, yağlı tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler, havuç ve brokolide bol miktarda bulunur.
C Vitamini
Vücuttaki tüm dokuların büyümesi ve onarımı için gereklidir. C vitamini, ciltte tendonlar, bağlar ve damarları yenilemek ve onarmak için gereklidir. Ayrıca yaraları iyileştirmek, kıkırdak, kemik ve dişleri onarmak ve korumak için kullanılan önemli proteinleri oluşturmak için kullanılır. En iyi kaynakları arasında narenciye, kivi, çilek ve biber bulunur, ayrıca yeşil yapraklı sebzeler de büyük oranda C vitamini içerir.
Omega 6
Omega 6 kuruluk, akne, atopik egzama veya dermatit gibi cilt sorunlarının tedavisine yardımcı olur. Bitkisel yağlar, kuru yemişler, yağlı tohumlar ve avokadolar iyi miktarda omega 6 içerir.
Çinko
Çinko, cildi sağlıklı durumda tutmak için temel minerallerden biridir. Cilt, saç ve tırnakların hemen hemen tüm bozuklukları ve sorunları, çinko seviyeleri uygun olduğunda belirgin şekilde iyileşir. Özellikle sivilcelere karşı iyidir çünkü, yağ bezlerini düzenler. Ayrıca serbest radikal oluşumunu engeller ve E vitamini emilimine katılır. Buğday tohumu, kepekli tahıllar, yağlı tohumlar ve kabuklu deniz ürünleri büyük oranda çinko içerir.